Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 579 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Günümüzde amel kelimesi sadece ibadetlerle sınırlı davranışları ifade eden bir terim şeklinde anlaşılır. Oysa insanın yaptığı her türlü iş, tutum, davranış, üretim, hareket, etkinlik, uygulama, fiiliyata geçirme yahut gerçekleştirme gibi pek çok eylem bu kelimeyle ilgilidir. Bu yönüyle amel geleneksel içeriklerin ufkunu açar ve onları anlaşılır kılar. Hem zaten pratik, teorik bilgiyi inceltip, geliştirip derinlik kazandırmaz mı? Aslında "Allah bildiğiyle amel eden kimseyi bilmediğine varis kılar." hadisi
İslam ve siyaset ilişkisini ele alırken münferit eserlere bakmakla yetinmektense diyakronik bir söylem incelemesi dönemler arasındaki tasavvur değişmelerini anlamayı kolaylaştırır.Orta Çağ Müslüman düşüncesinin önemli isimlerinden İbnTeymiye'nin ise siyasal alanla ilgili temel problemlere diğer düşünürlerden farklı bir şekilde cevap verdiğini düşünmek için elimizde pek çok sebep var.Kelam ve siyasetin söylemlerini takip eden Ovamir Anjum, İslam ve siyaset ilişkisine dair tartışmaları modern zamanlardaki büt
Mehmet Âkif, yaşadığı dönemin gerçek bir tercümanıdır. Çöküş sürecindeki Osmanlı Devleti'nin hakiki bir aydın kadrodan yoksun olduğunun farkında olarak pek çok vazifeyi üstlenmek mecburiyetindeydi. Onun şahsiyeti, sanatı, mütefekkir yönü, mücadele tarzı, uzun soluklu bir dergiye öncülük etmesi, sohbet ehli oluşu ve dahi insanlığı başlı başına ele alınması gereken hususlardır. Âkif, kültür emperyalizmi dâhil her tür emperyalizmle mücadelenin zorunluluğuyla yetinmez. Taassup, cehalet, taklitçilik, tembellik v
Hem Türkiye'nin, hem de dünyanın ekseni sürekli değişirken bu krizlerin ortasından esasa, kaynaklara, kadim değerlere bakmak için çaba harcanması gerekiyor. Aksi takdirde dönüşüm hâlindeki dünyada yaşayakalmaya çalışan bizler için ülkemizin temel meselelerini, dünyanın gidişatını kavrayabilmek mümkün olmaz. Olguların hakkını veren ve zihnin berraklaşması çağrısında bulunan Kelebek Etkisi Söyleşileri I, Alev Alatlı ile Ayşe Böhürler'in "Kelebek Etkisi" programındaki sohbetlerinden oluşuyor. Kitap Rusya, Amer
Dünyadaki gelişmeleri yorumlarken kadim bir izlek üzerinde hareket eden Türk insanının serüvenini anlamak elzem... Zira bu serüvene gelecekte yön verebilmek için mutlaka önce onu tanıyabilmekten geçiyor. Olayları, olguları, fikirleri sadece günümüzdeki görünümleriyle değil arka planı ile kavramayı öne çıkaran Kelebek Etkisi Söyleşileri II, çok yönlü düşüncenin güncesi niteliğinde... Kitap, safsatalara, dil ve mantık oyunlarına dikkat çekerek dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelerin arka planına bakma niyetiyl
Günümüzde sıkça kullanılan ve görece yeni bir kavram olan İslamofobi, anlam olarak bir korkuya karşılık gelse de bu kavram temelde, Batı için tehdit oluşturan İslam'a dair antipatiyi/nefreti ifade etmektedir. İslamofobinin temelinde birçok neden yatmaktadır. Bu nedenler arasında teolojik, kültürel, ekonomik, politik gibi pek çok nedenin yanı sıra oryantalizm ile günümüzde Müslümanlarla doğrudan ilişkilendirilen terör bulunmaktadır. Özellikle 11 Eylül saldırısından sonra İslam, tero
"Bir insan diğerinin üzerinde nasıl güç kurar Winston? Winston düşündü. ‘ Ona acı çektirerek." "Hayatında bir kez olsa bile bu erdem duvarını yıkmayı, sevilmekten daha çok istiyordu." "Aptallık, zeka kadar gerekliydi ve edinilmesi en az onun kadar zordu." "Günlük tutmak yasak değildi. Ama tespit edilirse, günlük tutmanın, ölüm cezasına veya zorunlu çalışma kampında en az yirmi beş yıl çalışma cezasına sebebiyet verecek bir eylem olduğu açıktı." "1984 derin, ürkütücü ve bütünüyle büyüleyici bir kitap. Po
"Şu insan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Ne süt verir, ne yumurtlar. Sabanı çekecek gücü yoktur, tavşanı kendi başına avlamaktan âciz. Ama yine de tüm hayvanların efendisidir." "TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR DİĞERLERİNDEN DAHA EŞİTTİR." , "Açlık, zorluk ve hayal kırıklıklarının bu hayatın değişmez kanunu olduğunu söylüyordu." "İnsanlarla savaşınızda ona benzememeye dikkat edin!" "Özgürlük hiç bir şey değilse, insanlara işitmek istemediklerini söyleyebilme hakkı demektir." "Orwell kullandığ
2012 yılının 9 Mart günü belgesel çekmek için gittiğimizi Suriye'de, kameraman arkadaşım Hamit Coşkun'la birlikte Esed rejimine bağlı silahlı milisler tarafından kaçırıldık. Kaçırıldıktan sonra yeraltı cezaevinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir dünya ile tanıştırdı. Bu öyle bir dünyaydı ki çoğu zaman insanlığımızdan utandık. Akla gelmeyecek işkence ve zulümlere şahit olduğumuz yeraltı cezaevinde kalırken dışarıdaki hayatın her geçen gün bizden daha da uzaklaştığını, bir rüyaya dönüştüğünü hissediyorduk.
Rönesans dönemi papalarının Türklerle sürdürdükleri iş birliği ve ilişki, dinin reel politika üzerindeki yönlendirici etkisini gerektiğinde nasıl devre dışı bırakılmakta olduğunun ve genel politikanın bir vasıtası olarak nasıl kullanıldığının göstergesidir. Bu durum, dönemin sair Avrupa devletleri yanında Osmanlı Devleti için de geçerlidir. Kemal Beydilli'nin Hans Pfeffermann'dan çevirdiği ve yayına hazırladığı Rönesans Papalarının Türklerle İş Birliği adlı eser, yalnızca Papalık tarihinin değil, karşılıkl
Ahlak bireyin amel aracılığıyla kendini gerçekleştirmesini ifade eder. Bu yönüyle insanın özü ve onu diğer canlılardan ayıran temeldir ahlaklılık. Akıllılık da dâhil olmak üzere tüm insani vasıfların kendisinden neşet ettiği bir niteliktir. Ancak meseleye yüzeysel bakan modernler bunu reddederler, dünya hakkındaki zanlara zemin hazırlayan soyut akıl üzerinde ısrarcıdırlar. Bu ise görecelik başta olmak üzere ahlakla ilgili fikrî karmaşayı beraberinde getirir. Taha Abdurrahman'ın Ahlak Sorunsalı kitabına da y
Günümüzde kendileri de itiraf edemedikleri bir cemaatin mensubu olan çoğu kimse cemaatlerin kişinin özgürlük ihtiyacı silikleştirdiğini, devre dışı bıraktığını tekrar edip duruyor. Sıbğatullah Kaya'nın meseleyi dini ve sosyolojik açıdan ele aldığı Cemaatler kitabında öne sürülen argümanlar ve insanların cemaatle birlikte var olma süreçlerine eğilme tarzı oldukça ufuk açıcı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki tartışmaların, yüzleşmelerin ve uzlaşmaların sürdürüldüğü bir diyalog zeminine dönüşmesi gerektiği
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan düşünce hayatımız, Batı düşüncesinin yeni ve bize özgü şekilde sahiplenilmesi, bilim ve terakki anlayışı, aydına yüklenen anlam, siyasal eğilimleri, sanata ve hayata bakışta yeni yaklaşımların arayışı anlamına gelmiştir. Tüm bunlarda yerleşik kavramlara ilişkin yenilenme anlayışı öne çıkmıştır. Düşünürler varoluşla, eylemle ve ahlakla farklı bir ilişki tarzı önermek istemiştir. Ahmet Çapku Çağdaş Türk Düşüncesi Üzerine adlı eserinde Tanzimat sonrasında öne çıkan düşünürlerin
İnsanlar birine karşı hata yaptıklarında karşıdaki genellikle kırılır. Bu kırgınlığı telafi etmek için kişiler özür diler, karşı tarafın da onları affetmesini beklerler. Hata insanlar içindir. İnsanlar çeşitli nedenlerle, bilerek veya bilmeyerek, hata yapabilirler. Önemli olan hatayı görüp telafi edebilmek ve aynı hataya yeniden düşmemektir. Buna rağmen insanların çoğu özür dilemekten kaçınır. Çünkü özür dilemek zordur. Özür nedir? Türkçe "özür" ne anlama gelir? Dünyanın diğer dillerinde nasıl karşılanır
Gittikçe bireyselleşen ve yanlılaşan günümüz insanı insan olduğunu hatırlamak zorundadır. İnsanın anlamını irdeleyen bu kitapta "İnsan nedir? Nasıl insan olunur? İnsan nasıl tanımlanabilir? Ne kadar özgürüz? Niçin etkileşimde bulunuruz? Nasıl etkileşimde bulunuruz? İlişkiler nasıl gelişir?" gibi sorulara cevap aranmaya çalışılmaktadır. İnsan sorunsalına psikolojik açıdan yaklaşan bu kitap insan ve ilişkilerini ele almakta ve bunların yaşamımızdaki önemine ışık tutmaktadır. "Yolumuz birbirimizi anlamakta
Bilgi ve harakete geçen/geçebilen ek olarak erdemle ilgili çeşitli tanımlar yapılmıştır. Son tahlilde bır varlığın erdem onun değerini oluşturur. Başka iır deyişle erdem kendine özgü yetkinliğidir mevcudiyetin. İnsanın erdem ise bilgi temelli ve bambaskadır. Bu bağlamda doğru bilgiye ulaşabilmek dikkatli blr çabayı gerektirir. Bunun için ilim yolculuğunda var olan verilerı eleştiren. vurgulayan ve hakikate ulaşma çabasını sürdüren bir zihin yapısı önem arz eder. Ahmet Çapku yazılarını bir araya getirdiği B
20. yüzyılı büyük yıkımlara uğratan araçsal akılla ilgili pek çok eleştiri yapıldı. Hem Batı dünyasında hem de İslam dünyasında meydana gelen sorunları ele alırken kaba bir akılcılıkla yetinilmemesi gerektiği anlaşılmış durumda. Artık hemen herkes ahlaken temellendirilmiş bir dünya görüşünü şu ya da bu şekilde benimsiyor. Faslı dil, mantık ve ahlak filozofu Taha Abdurrahman Dinî Amel ve Aklın Yenilenmesi adlı eserinde tam da bu konular üzerinde duruyor. İslami uyanışa felsefi temeller kazandırmak amacıyla
O adama ne demeli? Ne merhametliymiş ama! Susmadı, ‘'Hoşt!" dedi. Ama yardıma da gelmedi. Ey adam, bir köpek bir çocuğa saldırıyor, hem de o köpeğin kuduz olma olasılığı da var, sen sadece pencereden seslenmekle yetiniyorsun. Dünyada insanın ancak kendi işiyle uğraştığı zaman mutlu olabileceğini düşündüğü için sadece kendi işiyle meşgul olmayı pek sevmiştir. Behçet Bey edepli, zarif, tatlı dilli bir kişidir. Babam kendisini çok severdi. Böyle kişilere "baba dostu" derler. Babaları vefat etmiş oğullar bunlar
Beş minare ile özdeşleşmiş bir kent olarak Bitlis, minarelerinin yanı sıra toplumsal ve tarihsel hafızayı besleyen zengin kültürlere ve mekanlara da sahiptir. uzun yıllar boyunca yönetimin, dini/ilmi tartışmaların ve eğitimi-öğretimin merkezi olan Bitlis, genelde modernleşme özelde cumhuriyet döneminin değişen beklentileriyle sakin ve kapalı bir kent konumuna dönüşmüştür. Ancak günümüz dünyasında artık kapalı toplumların varlığına şüpheyle yaklaşmakla berbaer yerelliğini koruyan ve tek nolojik imkanlar saye
Uzaklara gitmenin ilginç bir cazibesi vardır. Her şeyi arkamızda bırakıp yola koyulduğumuzda yeni bir başlangıca doğru açıldığımızı hissederiz. Sefer yepyeni bir nefes ve farklı bir heyecandır. İnsan önce hayal ve rüyalarında seyahat eder sonra da bu hayal ve rüyalar ülkelere, şehirlere, sokaklara, farklı kültür ve insanlara dönüşür. Eğer gittiğimiz yer içimizdeki merak duygusunu kışkırtıyor ve bize farklı bir bakış açısı sunuyorsa o iyi bir yolculuktur. Tarihin kırılma anlarının çoğunda da bir kişinin veya
Sıralama : Göster :
Toplam 579 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6