Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 571 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Birçok edebiyatçı çeşitli sebeplerle gezip gördükleri yerler hakkında eserler kaleme almıştır. Bunlardan biri de matbuat hayatımızın en renkli simalarından Ahmet Rasim’dir. Onun gittiği yerler hakkında yazdığı hatıraların bir kısmı neşredilmiş olsa da gazete ve dergi sütunlarında kalan ve yayımlanmamış birçok yazısı mevcuttur. Döneminin atmosferini okuyucuya hissettiren Suriye ve Filistin Seyahati Ahmet Rasim’in çeşitli gazete ve dergilerde neşrettiği unutuluşa terk edilen telgraf, mektup ve hatıralarını iç
Yirmi yaşında olmadığımız hâlde bizler de genellikle bahtiyarlığımızı sorgulasak sonuçta bütün kâinatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşmaz mıyız? “Hiç!” Hayat mücadelesi içine zırhsız, silahsız yani zayıf bir bünye, hassas bir gönül, sevdalı bir ruh ile girmişti. “Şairlerin, allamelerin en büyük eserleri üzüntü ve öfke zamanlarında yazdıklarıdır. Bununla birlikte Sezâi, Namık Kemal'in sanatkârane üslubu ile Ahmet Mithat Efendi'nin günlük konuşma ve meddah dilinin getirdiği gevşek üslubundan uzak yeni
Kızılderililer diye de bildiğimiz Amerika kıtasının Avrupalılar tarafından işgal edilmeden önceki sakinlerine dair muhayyilemizde ne yazık ki çoğunlukla Hollywood sinemasının eski western filmlerinde karşımıza çıkan bir imge vardır: barış fikrinden uzak, atının üstünde çığlıklarla hasımlarına saldıran, yüzü ve bedeni boyalı bir barbar ve vahşi. Oysa bu imgenin tarihî gerçeklerle uzaktan yakından bir ilişkisi yok. Kendi geçmişindeki kabile yaşamı ve inançlarını yer yer şiirsel diyebileceğimiz ifadelerle akta
Şarkiyatçılar İslâm düşüncesinin felsefe tarihindeki yerini gösteren, okuyucunun ufkunu aydınlatan, farklı çağlardaki düşünce tarihlerini birbirine bağlama imkânlarını veren pek çok çalışma yaptı. Hiç şüphesiz onların İslâm düşünce tarihine dönük ilgisi Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da hâkimiyet kurmaya çalıştığı yirminci yüzyıl başlarında daha da artmıştır. Bunlar içinde yalnızca İslâm felsefesinde derinleşmek isteyenlere hitap etmek gibi mahdut bir hedefi göz önüne almayıp, umumiyetle felsefe
Acıyı hafifletmekle elimize ne geçecek? Birincisi, ıstırabın insanı mükemmelliğe götürdüğünü söylerler. İkincisi ise eğer insan acısını haplar ve damlalarla hafifletmeyi öğrenirse, şimdiye kadar tüm kötülüklerden korundukları ve hatta türlü sıkıntılarını aştıkları dinsel inançlarını, felsefeyi bırakmazlar mıydı? Hayat sinir bozucu bir tuzaktır. Düşünen bir insan, olgunluğa eriştiğinde ve olgun bir bilince ulaştığında, istemeden kendini, çıkış yolu olmayan bir tuzakta gibi hisseder. Hayatın tragedyasını böyl
Franz Babinger'in "Sırplı devşirme" diye andığı Ostravica'lı Konstantin Mihail Konstantinovic, Üsküp'ün batısında yer alan NovoBrdo'nun fethi sırasında devşirilir. Onun Türk Kroniği (KronikaTurecka) adıyla Çekçe ve Bir Yeniçerinin Hatıratı (PamietnikiJanczara) adıyla Lehçe neşredilen eseri döneme dair pek çok gelişmeyi anlaşılır ve sade bir üslupla ele alabilen nadir çalışmalardandır. Kitap, Türklerin dini ve yaşamları, Osmanlı devletinin sosyal ve askeri yapısı hakkında çok kıymetli bilgiler sunar. Bilhas
Bilirsiniz, dünyanın ışığına dalmak ve insanları tanımak, kim ne derse desin yaşayan bir kitap, ikinci bir bilim gibidir.” “Evet, kötü konuşmak zorunda bıraktınız beni! Samanların üzerinde keyif yapan köpek gibi ne kendiniz yiyor ne de başkalarının yemesine izin veriyorsunuz, küflenene kadar durur öyle samanlar. Siz de şimdi aynışeyi yapıyorsunuz. Devletin sözleşmeleri doğrultusunda sizden farklı ürünler de almak istiyordum…” “Bizim hayatımız nedir? Acının kendine yer edindiği vadi, ışık nedir? Hissiz
“Ruth, Martin’in fikirlerini toyca bulsa da, yıldızların üzerinde gezinen bu cesur fikirlere yetişemiyor, ortaya çıkan tahmin edilemez gücü heyecanla, coşkuyla izliyordu sadece.” “Kültür adına başkalarının söylediği şeylerin sayısız tekrarından başka şey bilmiyordu.” “Uysallığınız, alçak gönüllü köle ahlakınız sizi kurtaramayacak. Ah, bunlar size Yunanca gibi geliyordu mutlaka, sizi daha fazla yormayayım.” “Kölelere dayanan hiçbir devlet ayakta kalamaz.” “Herkesi eğitebileceğini düşünen dar kafalıları
Tarihin akışına yön veren Selçuklular sadece Anadolu’nun İslamlaşması bakımından değil İslam aleminin kriz üstüne kriz yaşadığı bir dönemin sona ermesi açısından da son derece önemlidir. Takip edilen birlik siyasetinin bir sonraki aşamasında İslam dünyasında yeni bir çağın kapısının aralanması bununla bağlantılıdır. Cesareti, merhameti, kahramanlığı, İslam’a bağlılığı ve siyasi/askeri dehasıyla tarihimize damgasını vuran Sultan Alparslan, gaza ve cihada verdiği önemle tarihin akışına istikamet veren k
İslâm dininin doğuşundan bu yana geçen asırlar içinde İslâm dünyasında dinin birçok farklı yorumu ve anlaşılma biçimi oluşmuştur. Zamanla kurumlaşan bu anlayışlar, fırka ya da mezhep şeklinde isimlendirilmiş ve birçok ilmî araştırmanın konusu olmuştur. Mezheplerin doğuşundan itibaren, aralarındaki münasebetler bazen fikir, bazen mücadele yahut iş birliği hâlinde cereyan etmiştir. Mezhepleri tanımlama, anlama ve görüşlerini tespit etmede pek çok değerli eser kaleme alan Yaşar Kutluay Tarihte ve Günümüzde İsl
İslâm mezheplerinin doğuşu ifadesi, itikâdî meselelerde Hz. Peygamber’in çizdiği yoldan, çeşitli sebeplerle az veya çok inhiraf etmiş İslâm fırkalarının tarih sahnesinde görünmelerini karşılar. Çalışmalarında kullandığı karşılaştırmalı metotla öne çıkan Yaşar Kutluay, kelâmî tartışmaları ve mezhep cereyanlarının başka dinlerden kaynaklı olduğu iddiasını kabul etmemiş, bunun asıl sebebinin İslâm toplumunun yapısı ile Kur’ân-ı Kerim’in ortaya koyduğu tefekkür hürriyetine dayanan yeni bir zihniyetten kaynaklan
Said Halim Paşa imparatorlukların ulus devletlere dönüştüğü sürecin önemli bir mütefekkiri ve siyasi bakımdan aktörüdür. Kendisi bir devlet adamı ve düşünür olarak İslamcılığın İkinci Meşrutiyet dönemindeki entelektüel güzergâhının önemli isimlerindendir. Mehmet Âkif'in ifadesiyle “ümmetin en büyük mütefekkirlerinden” olan Said Halim Paşa, eserlerinde hem İslam hem de Batı toplumlarının tarihî, siyasi ve toplumsal durumuna eşzamanlı olarak bakar. Osmanlı toplumunun olduğu kadar İslam âleminin buhranlarını s
Düşüncelerin paylaşımı bakımından önemli bir tür olan mektup sanatı günümüzde her ne kadar eski itibarlı konumunu kaybetse de kültür tarihi incelemeleri bakımından paha biçilmez bir değer taşır. Zira eserleriyle kalıcı izler bırakan hayatların, yazı ve kitap uğraşlarının, din anlayışlarının yanı sıra dönemin ortamının ipuçlarıyla, dahası giderek güçlenen bir dostluğun izleriyle dolu birer belge niteliğindedir mektuplar. Mektuplaşmalar, Meryem Cemile ile Mevdudi’nin 1960-1962 yılları arasında yazdıklarını bi
Puta tapıcılığın çağdaş biçimlerinin yaygınlaştığı bir zamanda Hz. İbrahim'in (a.s) mücadelesi yeniden hatırlanmalı. Zira o öyle bir insandı ki, ateş onu ve kalbinin yüceliğini tanımış, yakmamıştı. Öyle bir insandı ki, babasının yolunu ona saygıda kusur etmeden terk etmeyi bilmişti. Bu yüzden, çağımızda tıpkı onun gibi inanıp dosdoğru davranan bir insan olabilmek oldukça önem taşıyor. Abdullah Yıldız, içindeki Putları Kır kitabında bugünün insanına Hz. İbrahim'in tevhid mücadelesini akıcı bir dille anlatıyo
Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden ilginç hikâyesi vardı. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyuşturucu kaçakçısıyken İslam\'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına, sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim. Onlardan yaşadıkları zorlukları, hayal kırıklıklarını, geleceğe dair umutlarını dinledim. İtiraf etmeliyim ki, mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de ço
Allah (c.c), kendi yolunun küllenmiş işaretlerini hatırlatmak için zaman zaman peygamberler göndermiştir. Bu peygamberler, mesajlarını yaymaya çalışırken hem kendilerini engellemek isteyenlerin, hem de taraftarlarının zulümlerine maruz kalmışlardır. Bu taraftarlardan bir kısmı peygamberin getirdiği sahih inancı olduğu gibi yaşamaya çalışırken, bir diğer kısmı kitabı tahrif etmek, bidat ve hurafelere tâbi olmak ve peygamberlerini adeta ilahlaştırmak gibi durumlara düşmüşlerdir. Bugün yeryüzünde yaşayan üç b
Kurşunların Rengini Yıldızlarla Değiştirdim, bir çocuğun Bosna savaşından sonraki mültecilik hikayesidir. Aynı zamanda, Boşnak gazeteci-yazar Emine Şeçeroviç Kaşlı'nın ilk kitabı Kurşunların da Rengi Var'ın devamıdır. Kurşunların da Rengi Var; 1992-1995 yıllarında Bosna savaşı devam ederken Emine Şeçeroviç Kaşlı'nın kuşatma altındaki Saraybosna'da geçirdiği çocukluğunun gerçek hikayesini anlatmaktadır. Kitap, savaşın bitmesine aylar kala, yazarın, Saraybosna'dan tek çıkış yolu olan "kurtuluş tüneli"nden ann
Bugünün kitleleri, belirsiz bir hayat tarzını benimseyerek, onun ilke ve özelliklerine göre yaşamayı,o hayat tarzını belirleyen(ler)e ibadet manasına geldiğini düşünmez kılmış, ibadetten bir varlığın önünde secdeye varmayı anlar olmuşlardır. Arka Kapak Yazısı Bugünün kitleleri, belirsiz bir hayat tarzını benimseyerek, onun ilke ve özelliklerine göre yaşamayı, o hayat tarzını belirleyen(ler)e ibadet manasına geldiğini düşünmez kılmış, ibadetten bir varlığın önünde secdeye varmayı anlar olmuşlardır. Oysa
Medya menajerleri imajların ve haberlerin yaratılması işlenmesi, rafine edilmesi ve bunlara riyaset edilmesi; dolayısıyla inançlarımızı ve tutumlarımızı, sonuç itibariyle davranışlarımızı belirleme işini kendilerine iş edinmişlerdir. Sosyal mevcudiyetin gerçeklerine tekabül etmeyen mesajları kasıtlı olarak ürettiklerinde medya menajerleri, zihin menajerleri olup çıkarlar. Realitenin kusurlu olarak algılanmasına, hayatın gerçeklerini kavrama gücünden yoksun bırakılmış bir şuurun oluşmasına sebebiyet veren me
İsrail'in kuruluşu hakkında ne biliyoruz? Ortadoğu'yu şekillendiren İngilizlerle, Siyonistler arasında nasıl bir bağ var? Siyonizm'in Filistin topraklarına yerleşmesinde Balfour Deklarasyonu'nun rolü nedir? Theodor Herzl, Siyonist hedeflere erişmek için neler yaptı? Bu ve benzeri pek çok sorunun cevabını sunan Alan R. Taylor, İsrail'in Doğuşu kitabında Siyonizm'le, sömürgecilikle, savaşlarla ilişkisi içinde İsrail'in kuruluşunu anlatıyor. En önemlisi, Siyonistlerin adım adım uyguladıkları diplomatik strate
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 571 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3