Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 112 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Aliyaİzzetbegoviç, çağdaş İslam düşüncesini ve İslamcılık fikrini bir kenara bırakmak değil, kurtarılmasının zorunlu olduğu bir zamanda İslam alemini yeniden düşünmek manasına gelir. Aliyaİzzetbegoviç Hikmet, Özgürlük ve İslam, Aliyazİzzetbegoviç'in eserleriyle, entelektüel ve siyasetçi sıfatıyla ardında bıraktığı mirastan esinlenerek yeni bir diyalog imkanı meydana getirmek, İslam aleminin meseleleri hakkında yeni baştan düşünmek için girişilen bir çabanın ürünü. Hem muhasebenin hem de yeni bir başlangıç i
Tükendi
Bu kitapta anlatılan hikayelerin tamamı yaşandı fakat hiçbiri geride kalmadı. Kahramanları adliye koridorunda, cezaevi avlusunda, sokağın başında veya toprağın altında bekliyor. Yasalar ve yaralar içinde. Kanlı canlı. Okur, başına geleceklere karşı hazırlıklı olmalı. Mehmet Ali Başaran Ceza Hikayeleri kitabında insanı karanlık yanlarında tekinsiz bir gezintiye çıkartıyor. Tarih yakın, yer tanıdık. "Ötekilerin adalet çığlıklarının sesi olan bu kitap bütün Türkiye yurttaşlarına yöneltilmiştir." (Kemal Şahin
Kültür son yıllarda kendi bağlamı içinde gündelik hayatı belirleyici, siyasi ve iktisadi dönüşüm boyutlarıyla ele alınmaktan ziyade farklı kesimlerin maddi ikballerini güçlendirme, kültür esnafının korunaklı yerini tahkim etme endişesi etrafında konuşuluyor. Ercan Yıldırım Türkiye'nin Yeni Kültürü kitabında bir dertle ve merakla kültürü iki boyutuyla ele alıyor, bu alanla ilgili tartışmalardan hareketle analitik ve siyasi bir bakış için pencere açıyor. Gündelik hayattaki ciddi dönüşümlerin fotoğrafını çeki
Türkiye'nin kritik tarihlerinden söz açıldığında 28 Şubat 1997'deki askerî darbe en önemli dönüm noktalarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu dönemde başörtüsünün başta üniversiteler olmak üzere kamu kurumlarında yasaklanması, başörtüsünü darbeye karşı direnişin simgesi haline getirdi. Sonraki günlerde her şey daha kötüye gitti. Bu ülkenin sokaklarında dahi yürümek problemli bir hal aldı. Yasak bir dönem için sıradanlaştı, kanıksandı. Herkes kendi adına tercihlerini yaptı ve yazgısının peşine düştü. Gülşe
1960 sonrası küresel muhalefetin tahayyülünde müstesna bir yeri bulunan Malcolm X, Afrika ve Amerika'daki pek çok devrimci grubun yanı sıra İslam dünyasındaki hareketlerle de irtibat içerisinde oldu. Malcolm X'in yeniliklerle dolu yolculuğu, birçok bakımdan hayatı boyunca sürecek olan inancın anlamını ve özünü arama arayışından kaynaklanır. Hayatının dönüm noktalarından biri hiç şüphesiz hac vecibesini ifa etmek için gittiği Mekke ziyaretidir. Malcolm X, İslam'ın hakiki evrenselliğini benimsediği hac dönüşü
Batı dünyası ile İslâm âlemi arasındaki çatışmanın tarihine bakıldığında Haçlı Seferleri'nin bu tarihi süreci büyük oranda etkilediği görülür. Haçlı zihniyeti, Batı muhayyilesini oluşturan temel olurken, İslâm âleminde ise bu zihniyetin askeri kuvvetleriyle çatışan hükümdarlar öne çıktı. Bunlar arasında seçkin bir yeri olan isimlerden biri, belki de en önemlisi Selahaddin Eyyûbî'dir. Zira Selahaddin Eyyûbî, İslâm âlemini derleyip toparlamak suretiyle Haçlılara karşı giriştiği mücadeleyi zaferle taçlandırmı
Yolculuk sadece gitmek demek değil; aynı zamanda var olmaktır.Arkanızda gezilmiş şehirler, upuzun yollar, bambaşka ülkeler ve birbirinden farklı insanlar bıraktıkça var olduğunuzu,hayatı doya doya yaşadığınızı daha fazla hissedersiniz. Bundandolayı insan gitmelidir. Hiçbir özel hedefi olmasa bile sadece varolmak için gitmeli ve yeryüzünün farklı diyarlarında kendi varoluşöyküsünün peşine düşmelidir. Çünkü yollar "hayat" denilenbilmeceyi çözebilmek için insana üst üste kapılar açar. Ben de bu gizemli bilmece
İnsanı tanımak, âlemi tanımanın ilk basamağıydı bir zamanlar. Alemi suğra,insan... Niçin mühim alemi tanımak? Oradan tekrar insana dönmek,insanın yüceliğini müşahede edebilmek için. İnsanı tanımak, biraz da kime benzeyeceğini seçmek demek. Şimdilerde insanı tanımak, kurdu tanımak demek;insanın kurdunu.Toplam on altı portre yazısını bir araya getiren bu kitap, eleştiri(!) diye günümüz okurunun önüne sürülen al gülüm-ver gülüm bir güzelleme değil,handiyse modern bir hiciv; acıklı bir güldürü. Siyaset, sanat v
Bir Çıkış Yolu, Cevdet Said'in 1990'ların sonuyla 2000'lerin başında İslam dünyasının mevcut durumuna dair yazdığı makalelerin ve yorumların derlemesi. Derlemede Kur'an'ın anlaşılmasına, fıkha, hakkın batılla karıştırılmasına, İslami kavramlara dair, daha ?teknik" özellikli metinler yer aldığı gibi dünyanın siyasi ve toplumsal kültür yapısını yorumlayan eleştirel makaleler de var. Bu yönüyle sadece sıradan bir gözlemcinin eseri değildir bu kitap. Aynı zamanda fikri merkeze alarak günümüzün acil sorularına
Dünyada yaşanan hadiselerin, insanların hikâyelerinin kimine uzaktan, kiminin ise içinde yer alarak yapılan şahitliklerin bir dökümüdür bu satırlar. Şahitliğin ağır yükü altında, yaşanmışlıklar karşısında kifayetsiz cümlelerdir aslında. Ne ki herkes üstüne düşeni yapmalıdır nihayetinde. Konuşabilen konuşarak, yazabilen yazarak söylemelidir söylenmesi gerekeni, iletmelidir tarihin gelecek zaman dilimine boynunda bir borç olarak Yolnameler, gerçekleştirmiş olduğum seyahatlerle Hak katına yapılmış şahitliklerd
Bu kitap zor ve meşakkatli, bir o kadar da maceralı bir sürecin ardından ortaya çıktı. Kitapta bulunan röportajları gerçekleştirmek için bir bölgeye girerken kimi zaman kılık değiştirdim, kimi zaman sınırlarda para karşılığında kaçakçılarla anlaştım. Çatışmaların ortasında kaldım, peşimdeki istihbarat ajanlarını atlatmaya çalıştım, gözaltına alındım, sorgulandım. Özellikle Bağdat'a direnişçilerle görüşmeye giderken şehrin girişinde durdurulup başıma silah dayandığı anı ve Afganistan'da bir saate yakın şidde
Barkod 9789753524124 Eser Adı BİR YILDIZ TUT Üst Başlık Alt Başlık Eserin Dili Türkçe Orijinal Adı Orjinal Dil Yazar NEHİR AYDIN GÖKDUMAN Genel Yayın Yönetmeni Çeviren Bölüm Editörü Yayına Hazırlayan Kapak Tasarım TEKİN ÖZTÜRK Yayıncı Kategorisi EDEBİYAT Genel Anlamda Kategorisi Kağıt Bilgisi Kitap Kapağı Kapak Bilgisi Karton Kapak Baskı Tarihi NİSAN 2014 Son Baskı Tarihi Baskı Sayısı 4.baskı Çıkış Tarihi NİSAN 2015 Sayfa Sayısı 168 Ebat X, Y, Z (mm.) (En, Boy, Derinlik) 13*5-19 ISBN 9789753
Barkod 9789753522281 Eser Adı EYLÜLLE GELEN Üst Başlık Alt Başlık Eserin Dili Türkçe Orijinal Adı Orjinal Dil Yazar NEHİR AYDIN GÖKDUMAN Genel Yayın Yönetmeni Çeviren Bölüm Editörü Yayına Hazırlayan Kapak Tasarım TEKİN ÖZTÜRK Yayıncı Kategorisi EDEBİYAT Genel Anlamda Kategorisi Kağıt Bilgisi Kitap Kapağı Kapak Bilgisi Karton Kapak Baskı Tarihi NİSAN 2014 Son Baskı Tarihi Baskı Sayısı 4.baskı Çıkış Tarihi NİSAN 2015 Sayfa Sayısı 155 Ebat X, Y, Z (mm.) (En, Boy, Derinlik) 13*5-19 ISBN 97897535
Şiir her sözden öncedir. Şiir diğer sözler daha sonra geldiği için şiirdir. Bu yüzden şiirden önce söz olmaz. Şiir kelimlerle yazının yetersizliğine karşı getirilen bir duygusal açılımdır. Yazı yetseydi, daha doğrusu normal dil yeterli gelseydi, şiir ortaya çıkmazdı. Ama insan var olan düzeninin ötesini merak eden ve nesnel olarak var olanın ötesinde yaşayan bir varlıktır ve şiir böylece insani bir şeydir. İnsan şeylerin ardında (daha) büyük neden daha büyük bir anlam olduğunu düşünür. Sezai Karakoç şiiri b
Tükendi
Unutmanın vebaline, unutulmanın acısına kayıtsız kalmamak için bazen bir şahsın, bazen bir toplumun hikâyesine dokunmanın, dünde kalan kimi acıları bugüne taşımanın, ders alalım diye olmuşa, olabileceğe dair hatırlatmanın döküldüğü satırlar... Bazen korkunç işkencelerin yaşandığı bir cezaevinde, baskı ve zulmün kol gezdiği dönemde, bazen bir şehidin kutlu nefesinde, bazen bir annenin yangın yeri yüreğinde, bir kadının sürgününde, bazen milyonda bir ihtimalin peşinde, umudun ölümüne katedilen yolunda, bir m
Çıktığım yollar, yaptığım seyahatler; ziyaret ettiğim bir çok şehirle içten bir bağ kurmama neden oldu. Ben de seyyahların çoğu gibi bazı şehirlerin ruhu olduğuna inananlardanım. Bu şehirlerin sokaklarını adımlarken tatlı bir musiki takılır kulaklarınıza. Şehir kendini size vermek için adeta can atar. Alırsınız ve yüreğinizin en özel yerinde saklarsınız bu şehirleri. Öyle bir sahiplenirsiniz ki onları, sanki sizin olurlar. İstanbul, Saraybosna, Kahire, Gazze, Isfahan, Bağdat, Şam-ı Şerif, Kudüs İşte benim ş
Evet, Ahsen Hanım. Gitmeliyim. Allah nasip ederse yine karşılaşırız. Şimdilik Allaha emanet olun. -Allah razı olsun. Sizde Allaha emanet olun Yusuf bey. Yusuf, caminin kıble kapısına doğru yöneldi. Oradan duvar dibine gidip çay içmek için sözleştiği arkadaşlarıyla buluşacaktı. Avludaki çınar ağacının altından geçti. Bu arada Ahsen hadi dönüp bak, hadi lütfen bir kere dönüp bak diyerek mırıldandı. Yusuf tam kapı önüne gelmişti ki omzunun üstünden geriye dönüp kısa bir an Ahseni görebileceği yön
Yüce Allah, insanı, "en güzel" tanımlamasıyla nitelendirdiği bir "oluş" içinde yaratmıştır (93/Tin: 4). İnsanın yaratılışındaki aşamaları bildiren bir dizi ayetin ardından, Yüce Allah'ın kendisi hakkında "Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir!.." (23/Müminun: 12-14) buyurmasıysa, bu "en güzel" nitelemesinin anlamını, kapsamını, derinliğini ve değerini daha açık bir biçimde ortaya koyar. Yüce Allah'ın yaratmış bulunduğu bu "en güzel"e ikramı da en büyük olmuştur. Ona kendi "ruh"undan üflemiş (1
Bu kitapta yeryüzündeki kötülük odaklarından biri, üstelik önde gidenlerinden biri olan Nemrut ele alınacaktır. Ancak, hemen belirtmeliyiz ki, "Nemrut ele alınacaktır" dememize karşın, "Nemrut kimdir?" yollu bir soruyla karşılaşacak olursak, verilebilecek kesin, açık, sağlıklı ve tutarlı bir yanıtımız yoktur. Çünkü Nemrut, kelimenin tam anlamıyla "efsaneleşmiş" bir kimliktir. Bütünüyle "efsane"lerle örülü ve örtülü bir yaşam; böyle bir yaşamı sürdürmüş olduğu konusunda çokça söylencelere konu olmuş bir ada
Sıralama : Göster :
Toplam 112 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4