Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 112 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
"Hep değişen kalıcı ve samimiyetten uzak insani ilişkiler'' "Ancak o nasıl Gregor olabilir ki? Gregor olsaydı, insanların kendisi gibi bir hayvanla birlikte yaşamasının imkânsız olduğunu çoktan anlar ve çekip giderdi." "Müzik onu böylesine etkilediğine göre, ona bir hayvan denebilir miydi?" "Tekrar eski yerine döndü. "Sabahları erken kalkmak yok mu," diye düşündü. "İnsanı aptallaştırıyor." "Kafka'nın kendisinin de bu öyküyü "hiçbir zaman aşamayacağını, çünkü Dönüşüm'ü aşabilecek bir şeyin olmadığını, bütün
Zamanların hem en iyisiydi hem en kötüsüydü, bilgeliğin çağıydı, aptallığın çağıydı, inancın çağıydı, şüpheciliğin çağıydı, ışığın mevsimiydi, karanlığın mevsimiydi, umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı, her şey önümüzdeydi, önümüzde hiçbir şey yoktu, hep birlikte cennete gidiyorduk, hep birlikte diğer tarafa gidiyorduk – kısacası, dönem şimdikine öyle benziyordu ki, bazı gürültücü otoritelere göre iyi ya da kötü fark etmeksizin ancak üstünlük derecesiyle kıyas yapılabilirdi. "Zavallı yumurcak için bu şekild
"Her erkek bir dünyadır, Gertrudis." "Ve her kadın da bir ay. Öyle değil mi Don Juan?" "Her kadın bir sema olabilir." "Çocuklar her şeyi bizden daha iyi anlıyorlar. Hem de hiçbir şeyi unutmazlar. Eğer şimdi kavramıyorlarsa, yarın kavrayacaklardır. Çocuğun gördüğü, işittiği bu türden şeyler onun ruhu için bir tohum gibidir, filizlenir ve meyve verir." "Zavallı dindar kadınlar, onun vaazını dinlerken, tek sözcüğünü bile anlamadan bazen ağladıklarını söylerlerdi bana. Şimdi nedenin anlıyorum bunun. Tek başına
"Elimde olsa Haydarpaşa-Ankara arasında seyahat eden her bir yolcunun eline bu kitabı tutuşturur kitabı okuturken bir yandan da çevrede bulunan toprak yığını köylere baktırırdım. Öğretmen olsaydım çocuklara bulunduğum şehrin kenar semtlerini gezdirirken evlerde konuşulanları tekrarlatırken yeme içme giyim kuşam tarzlarını gösterirken Grigory Petrov'un kitabından sayfalar okurdum. Komutan olsaydım askerlerimin toplandıkları koğuşlara bu kitabın bazı sayfalarını kopya eder ve asardım. Düşüncelerin davranış ve
"Önceden Tanrı'nın insana yaşaması için nefesini ve arzularını verdiğini biliyordum; şimdi öğrendim ki gerçek bunların ötesindeymiş. Öğrendim ki Tanrı, insanların birbirlerinden ayrı ayrı değil, tek vücut hâlinde yaşamalarını istediğinden, herkese kendi ihtiyaçlarını değil, herkese gerekli şeyleri ilham veriyor. Öğrendim ki insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de gerçekte onları yaşatan tek şey sevgi. Kim severse Tanrı'ya yaklaşır, Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır." "Tanrı'yı
Artık öyle bir noktaya geldik ki, insanlar şahıslarına yöneltilen bir suçlamayı, mensubu oldukları topluluğun tümüne yöneltilen ağır bir suçlama olarak algılıyor. - Palto Aslında mühim olmayan adamların etrafında, onların mühim adam olarak görülmesini sağlayan insanlar sürekli var olmuştur. - Palto Hayatı boyunca bu sahne gözünün önüne geldikçe, genç adam elleriyle yüzünü kapatıp ağlardı. İnsan denilen varlığın ne kadar acımasız olabildiği, ince, kültürlü, terbiyeli kişilerde (aman Tanrım!), hatta toplu
Bize hiçbir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu "hiçlik" kadar baskı altına alamaz. Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum. Cehalet, bütün alanlarda ortak olmak üzere evrenseldi. "Bu dünyada bir zamanlar bir Rembrant'ın, bir Beethoven'in, bir Dante'nin, bir Napoleon'un yaşadığı hakkında en ufak bir bilgisi bulunmayan birinin kendini büyü
"İyi kimselerin izzeti başkalarının dilinde değil, kendi vicdanlarındadır." Artık susamam! Ölümün eşiğindeyim. Hristiyanlık dünyasının insanlarını, korkunç maddi sıkıntılardan ve her geçen gün gömüldükleri manevi yozlaşmadan kurtaracak tek şeyi fark etmişken nasıl susabilirim?" "İnancını kaybeden insan, dünyada düşülebilecek en tehlikeli durumdadır." "Eğer şiddet haricinde hiçbir şeyden anlamadığı düşünülüyorsa, insana neden akıl verilmiş?" "Sosyal yapımızın çökmesinin temel sebebi batıl inançlardır."
Orta yol yoktu ve bulunamazdı. Ya "efendi" olmalıydı ya da "itaat etmeli"ydi. Bu nedenle herhangi bir şekilde merhamet göstermek zayıflık anlamına geliyordu. Merhametin vahşi hayatta yeri yoktu. Merhamet edersen bu ancak korku olarak anlaşılırdı ve bu yanlış anlamalar ölümle sonuçlanabilirdi. Öl ya da öldür, yen ya da yenil... Tek kanun buydu ve zamanın ötesinden gelen bu kanuna itaat ediyordu. Elinde sopa olan adama itaat etmesi gerekiyordu. Güçlü olan o idi ama bu onunla dost olması anlamına gelmiyordu At
Thornton Wilder'ın en unutulmaz karakterlerinden biri olan George Marvin Brush ile tanışın. Gezici bir ders kitabı satıcısı olan Brush, iyi bir yaşam sürmeye kararlı olan ateşli bir "dinsel dönüşüm"dür. Bu tutkulu dönüşümü yüzünden, üzücü ve bazen komik sonuçları olan seyahatleri onu arabalar, sade evler, bankalar ve kamp alanları ile Teksas'tan Illinois'e "Amerika'nın ruhuna" ulaştırır. Thornton Wilder'ın dördüncü romanı olan Cennet Yolunda (1935) tazeliğini her dönemde korumaya devam etmiştir. Ezra Pound'
Bugün, aradan geçen yıllar sonra o güzel rüyadan geriye etrafımda görünmez kanatlar gibi duran acı dolu anılardan başka bir şey kalmadı. Bu acı kalbimin derinlerini kederle sarıyor ve gözlerimin yaşlarla dolmasına neden oluyor. Benim sevgili, güzel Selmam öldü. Ondan geriye benim kırık kalbim ve onun mezarını çevreleyen servi ağaçlarından başka bir şey kalmadı. O mezar ve bu kalp Selma'dan geriye kalan, ona tanık olan iki şeydir. Ah bugün Beyrut'a dağılmış olan çocukluk arkadaşlarım, çam ormanının yanındaki
Ertesi gün dünyanın en öte uçlarından gelmeye başladılar: Krallar ve cumhur reislerinden gelen, sanatkârlardan, işçilerden, beşeriyet davası uğrunda kendilerini can ve gönülden sarf edenlerden telgrafla gelen tuhfeler ve sitayişler. Mohandas Gandhi yalnız Hindistan'ın malı değildi, bütün dünya insanlarınındı. Arkasından kalan hiçbir malı yoktu, yalnız eskimiş bir çift sandal ve gözlüğünden başka... Ama hiç kimse onun kadar mebzul hediyeler dağıtmamıştı. O büyük bir milletin hürriyetini satın almış ve insanl
"Romanın tüm bölümlerinde bir film izliyormuşsunuz gibi yaşayabilirsiniz. Ben bu hikayeleri diyalog oluşturmadan yaptım. Olaylar cami, ibadet edenler, caminin içinden geçenler, onların etrafını saran güzellikleri ve İstanbul'daki estetik görüntüyü taşıdım satırlara." "Üsküdar gerçek İstanbul, eski İstanbul. Burada bir medeniyetin ruhunu hissedebiliyor, geçmişten gelen sesleri duyabiliyorsunuz... Hele camileri... Ah hele o Mihrimah Sultan Camii..." "Gürültü biraz azaldı. Dalga duruldu, homurtu sesi kaldı:
Beyaz Diş, acımasız sahibinden kurtarılan ve yavaş yavaş yeni sahibi Weedon Scott'ın sabrı ve nezaketiyle evcilleştirilen bir kurt köpeğinin hikayesidir. "Orman, zayıfları kolay kolay bağrına basmaz." "Annesinin Kiche olduğu besbelli. Ama babası bir kurttu. Bu yüzden bu yavrunun azı köpek, çoğu kurt. Dişleri de bembeyaz. O yüzden adı ‘Beyaz Diş' olacak." "Ama vahşi doğa, vahşi doğaydı. Annelik de annelikti ve ister vahşi doğada ister başka yerde olsun, son derece korumacı bir görevdir annelik." Jack Lon
Sizin hür olmanız için benliğinizden bir takım parçalar atmanız gerektir. Bu parçalar, adaleti gerçekleştiremeyen bir kanunsa, onu ortadan kaldırmanız icap eder. Çünkü o kanunu sizin alnınıza kendi eliniz yazmıştır. Fakat, kanun kitaplarını yakmakla, yahut bütün denizin suyu ile yargıçlarınızın alınlarını yıkamakla onları ortadan kaldırmış olmazsınız. Şayet o parçalar, tahtından atmak istediğiniz bir zalim ise, onun ilk önce içinizde kurulmuş olan tahtını yıkmaya bakınız. Çünkü, bir zalimin hür ve mağrur
Memduh Şevket Esendal, Türk hikayeciliğinin en önemli temsilcilerinden biri olmasına rağmen yaşadığıdönemde ve öldükten sonra ismi pek gündeme getirilmemiştir. Esendal hakkında hazırlanan eserlerin eksikliklerinigiderip bütünlüklü bir çalışma ortaya koymayı hedefleyen Yasin Beyaz'ın "Gölgedeki Adam Memduh ŞevketEsendal" kitabı hikayecinin hayatını genel bir çerçevede sunmak yerine onun yaşadığı dönemdeki siyasi, fikri veedebi konumunu, çevresini ve ilişkilerini dikkate alarak hazırlandı. Böylelikle Esendal'
Saklı kalmış âlimlerimizi ve mütefekkirlerimizi keşfederek onların birikimlerinden istifade etmek toplumsal ihya ve ıslah çabaları açısından son derece önemli. Uzun bir ilim yolculuğuna çıkan merhum Fikri Tuna, heyecanını ve coşkusunu ömrü hayatı boyunca korudu. Şam'dan Lübnan'a, Mısır'dan Cezayir'e uzanan seyahatleri ulvi ilim yolculuğuyla ilgili. Fikri Tuna aynı zamanda çağdaş İslam düşüncesini ve İslam âleminin ahvalini yakından takip eden iyi bir müdekkik. İlmin "İslam'ı asrın idrakine söyletmek" manası
Bu kitabı, şahitliğe hazırlık için yazıyorum. Yazdıklarım; daha önce atalarımın ve sadık yoldaşlarımın dökülen kanıyla kutsal hale gelmiş bir fikrin tanıklığıdır. Bir şeyin değerini onunla neler yapabileceğiniz değil, onun için neleri feda edebileceğiniz belirler. Özgürlük, kendimiz, milletimiz ve ülkemiz için tam bir sorumluluk kabul etmemiz anlamına geliyor. Özgürlük, bizi başkalarından ayıran mesafeyi muhafaza etmek demektir. Özgürlük, zorluklardan, güçlüklerden, mahrumiyetten ve ölümden artık korkmamak
Portekizlilerin 1400'lü yılların sonunda Batı Afrika sahillerine gelmesiyle başlayan kitlesel kölelik Afrika kıtasının makûs talihini de şekillendirmiştir. Avrupa-Afrika-Amerika durakları arasında yüzyıllar boyu devam eden Atlantik ve Sahra kökenli köle ticareti, bir taraftan Batı hegemonyasının üzerinde yükseldiği sermaye birikimini sağlarken diğer taraftan çeşitli araçsallıklarla kendisini sürekli güncelleyen bir sömürü düzeninin kurulmasını sağladı. Milyonlarca Afrikalı köle gemileriyle Amerika kıtasına
Dünya bilim tarihçiliğinin tartışmasız en önemli isimlerinden biri merhum Fuat Sezgin'di. Derinlikli, uzun yıllara dayanan çalışmaları, sahih bakış açısıyla bilim tarihinin insanlığın ortak malı olduğunu, bugünkü Batı biliminin İslam medeniyetinin güçlü tesirleriyle doğduğunu ortaya koydu. Sefer Turan'ın söyleşiyle şekillendirdiği Bilim Tarihi Sohbetleri İslam bilimler tarihinin en önemli isimlerinden Fuat Sezgin'in hayatı, anıları, aynı zamanda bilimler tarihine duyulan tutkunun kitabı... Yaşadıklarını
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 112 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3