Sonucu Daralt
Kategori
(x)Diğer
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
ÇAĞDAŞ KARANLIKLARDAN VAHYİN AYDINLIĞINA İnancını ciddiye alan bir kişinin modern hayat içerisinde imanına paralel bir hayat alanı oluşturma mücadelesi vermesi, kolay olmasa gerek. Zira hayata rengini vuran modern dünya görüşü, sanıldığının aksine ötekine karşı otoriter ve dışlayıcıdır. Bu zeminde; sahih bir duruş sahibi olmak için öncelikle sahih bir din algısına haiz olmak gerekmektedir. Çünkü insan, hayata dair geliştirdiği reflekslerinde, algı dünyasındaki davranış kodlarından azade değildir.
Rivayetlere göre Allahın Rasûlü, veda haccında, Arafatta hazır bulunan yüz bini aşkın sahabeye, umumi olarak da bütün Müslümanlara, bütün insanlığa değişmez, eskimez ölçüler ihtiva eden bir hutbe irad etti. Belki bu seneden sonra görüşemeyeceğiz; sözümü iyi dinleyiniz ey insanlar Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz dedi. Orda bulunan herkesi, elçilik vazifesini hakkıyla yerine getirdiğine şahit tuttuğu konuşmasında, Ey Müminler! demişti bir de, Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sa
Tarihin derinliklerinde kalmış olan Medyen ve Eykedeki egemen sosyo-ekonomik düzenle çağımıza hakim olan küresel sistem arasındaki benzerlikler bir hayli şaşırtıcıdır. Kuranın beyanından öğreniyoruz ki, Medyen ve Eykenin yönetici elitleri, çeşitli ticari hile ve sahtekarlık yöntemleriyle aşırı kâr sağlamayı, insanların mallarını gasp ederek haksız kazanç elde etmeyi bir alışkanlık haline getirmişlerdi. İnsan haklarını açıkça çiğnemeleri, soygun ve yağmacılığı meşru kabul etmeleri nedeniyle ticaret hayatının
1979 İslam Devrimi'yle birlikte, Amerika güdümündeki monarşik şahlık rejiminin alaşağı edilmesi, uluslar arası siyaset arenasında, dönemin iki hakim süper gücünü aşağılanmış bir pozisyona düşürdü. En önemlisi, Ayetullah Humeyni'nin iktidara yürüyüşü ve İslam Devleti-İslami Rejim olgusu, diğer Müslüman halklar nazarında oluşturacağı örneklik açısından baskıcı kukla yöneticilerin içine büyük korku salmıştır. Amerika'nın ve Batılı müttefiklerinin desteğiyle bu yerli yöneticiler, İran İslam Devrimi aleyhine, ka
Ezeli ve ebedi hükümler içeren İlahi Kelam, dünya durdukça bitmeyecek olan bu hak-batıl kavgasının tarihsel arka planını, temel mantığını açıkladığı gibi; bu mücadelede batıl taraftarlarının uyguladıkları yöntemleri, takip ettikleri strateji ve taktikleri, kullandıkları söylem biçimlerini de bir bir açıklamaktadır. Keza Kur´ân, hak taraftarlarının bu mücadelede mutlaka uymaları ve uygulamaları gereken kural ve yöntemleri de açıkça ortaya koymaktadır. Müminler, yaşadığı olaylara Kur´ân gözlüğüyle bakmayı
Ramazan bir rahmet ve bereket iklimi... Ramazan bir arınma ve dirilme mevsimi... Ramazan´da hayırlar ve hayırlı ameller, çalışmalar artırılır, günahlar ve kötülükler azaltılır, duâlar çoğaltılır. Bu nedenle Müslümanların bütün davranışları bu ayda birden değişiverir: Şehvet, kin, garaz, hırs yerini dua, zikir, şükür, hilm, acıma, yardımlaşma gibi duygulara bırakır; kalpler yumuşar, gönüller huzur dolar. Müslümanlar her Ramazan´ı, büyük bir heyecan ve coşku ile karşılar; o kutlu ayın bereketli iklim
Dinler arası barış olmaksızın milletler arasında barış olmaz. Dinlerarası diyalog olmaksızın dinler arasında barış olmaz. Dinlerin temellerini araştırıp ortaya koymaksızın dinlerarasında diyalog olmaz. Arka Kapak Yazısı Dinsel ve kültürel çoğulculuk gerçeğinin görmezden gelinmesinin artık mümkün olmadığı günümüz dünyasında, farklı dinsel geleneklerin taraftarlarıyla olan ilişkilerimizde, adına diyalog çağı denen yeni bir dönem başlamış bulunmaktadır. Bu yeni dönemle birlikte katı ve saldırgan misyonerlik
Ne Müslümanlar´ın ne Hıristiyanlar´ın tarih boyunca izledikleri yol, birbiriyle münasebetlerine bakılmaksızın anlaşılamaz. "Yahudi-Hıristiyan medeniyeti"nin Avrupa dahilinde, geçen iki yüzyılın felaketlerinin aksine özel tarihsel kökleri vardır. Diğer taraftan "İslâm-Hıristiyan medeniyeti" farklı tarih ve coğrafyalara kök salmıştır ve günümüzde medeniyetlerle ilgili endişelerimizin aksine başka türlü olumlu tecrübeler söz konusudur. Bir İslâm-Hıristiyan medeniyetini tasavvur edebilmemize mani olan şey, o
Devlet terörizmi politik terörizme vücut verir mi; ve aksi de doğru mudur? Bu soru, özellikle devlet terörizmine yabancı olunmayan Ortadoğu için son derece önemli bir sorudur. Ortadoğuda terörizm, devletin doğasının ve kurumlarının tabii bir sonucu gibidir ve doğuşu, devletin doğuşuyla birliktedir." Arka Kapak Yazısı Politik terörizmin, yetkililerce algılanışında ve kamuya takdiminde yalnızca « ulusal güvenlik » boyutu gerektiğinden fazla önemsenerek ön plana çıkarılmakta, meselenin diğer boyutları « ulus
Bel'am; adı, sanı, ünü, namı çok yaygın bir kimlik. Hakkındaki yine çok yaygın olan rivayetler bir yana, günlük konuşmalarda bile dinini dünyalıkla değiştiren ya da güçlülerin dümen suyunda giden din bilginlerini simgeleyen bir figür olarak yer alır. Nemrut, Firavun, Karun, Haman, Samiri gibi isimlerden söz eden Kur'ân-ı Kerim'de -onun din olgusuyla böylesine ilişkilendirilmiş olmasına karşın- Bel'am adı geçmez; ama, ilahiyat literatüründe hatırı sayılır bir yeri vardır. Keza Tevrat'ta da onunla ilgili uzu
Kur'an-ı Kerim'i yaklaşık onar ayetlik bölümler yani aşrı şerifler halinde öğrenip yaşamak Peygamber Efendimizin ve onun kutlu ashabının uygulamalarındandır. Bundan dolayı Kur'an'ı aşır aşır işlerken; belli başlı tefsirlerden istifade etmek önem arz eder. Elbette bu sadece bilgi aktarımını değil, günlük hayatı ilahi mesaja göre şekillendirmenin imkanlarını aramayı da içerir. İnsanın imanını kuvvetlendiren, dürüst davranmasını sağlayan tövbenin insan hayatındaki rolü büyüktür. Tövbe ve istiğfar, insanlara
Sıralama : Göster :
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3