Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kuşatma altındaki Saraybosna’da geçen bir çocukluğun gerçek hikâyesi… Soğuk Savaşın hemen sonrasında Bosna Hersek’teki altüst oluşu, son derece gerçekçi sahnelerle anlatan pek çok belgesel çekildi, onlarca kitap yazıldı fakat bunların çoğu üçüncü kişilerce yapıldı. Gazeteci Emine Şeçeroviç Kaşlı Kurşunların da Rengi Var adlı eserini farklı kılan özellik ise olup bitenlere şaşkın ve ürkek çocuk gözleriyle bakarak, ailesinin üzerinden anlatmasıdır. Yaşananların panoramik bir fotoğrafını çeken yazarın, şehit a
André Gide’in fedakârlık, aşk, ilahi aşk üçgeninde çıkmaza giren trajik bir ilişkiyi konu edinen Pastoral Senfoni romanı yazarın insan ilişkilerindeki sorunlara eğilme çabasını yansıtır. Romanda görülen ve görülmek istenen dünya arasındaki yakınlık yahut uzaklıklar okurun zihninde yeni anlamlar kazanır. Adını Beethoven’ın “Pastoral Senfoni” diye de bilinen 6 Senfoni’sine borçlu olan eser Gide’in psikolojik sorunları ele alış biçiminin yanı sıra kurgu ve üslup bakımından da gelişiminde önemli bir aşamaya
Adı daha çok romanlarla anılan Sabahattin Ali, edebiyatımızın hikâye türündeki dikkate değer isimlerinden biridir. Ali, toplumcu gerçekçi anlayışla kaleme aldığı hikâyelerinde, okuru can damarından yakalar, onu hayatın sert taraflarıyla yüzleştirir ve sonunda okurunu sarsar. İnsanın bin bir yüzünü anlatan, edebiyatımızın en önemli yazarlarından ve “hep genç kalan” ismi olan Sabahattin Ali’nin Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk adıyla yayımlanan beş hikâye kitabından seçilen bu seçkideki on altı hi
Modern Türk hikâyesinin önemli isimlerinden Ömer Seyfettin, otuz altı yıllık hayatına çok sayıda hikâye sığdırmış, oldukça üretken bir isimdir. Çoğunlukla gerçek hayattan aldığı konuları daha çok kısa ve yalın dille anlattığı için okuru dili kullanma kabiliyetiyle hemen hikâye evrenine çekmektedir. Kimi yazarların hikâyeleri size göz kırpar, kendine doğru çeker hep. Ömer Seyfettin işte bu yazarlardandır. Onun hikâyelerinden derlenmiş Yüksek Ökçeler adlı eser, bilhassa gençlere onun hikâye dünyasının kapısın
Bilirsiniz, dünyanın ışığına dalmak ve insanları tanımak, kim ne derse desin yaşayan bir kitap, ikinci bir bilim gibidir.” “Evet, kötü konuşmak zorunda bıraktınız beni! Samanların üzerinde keyif yapan köpek gibi ne kendiniz yiyor ne de başkalarının yemesine izin veriyorsunuz, küflenene kadar durur öyle samanlar. Siz de şimdi aynışeyi yapıyorsunuz. Devletin sözleşmeleri doğrultusunda sizden farklı ürünler de almak istiyordum…” “Bizim hayatımız nedir? Acının kendine yer edindiği vadi, ışık nedir? Hissiz
Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden ilginç hikâyesi vardı. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyuşturucu kaçakçısıyken İslam\'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına, sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim. Onlardan yaşadıkları zorlukları, hayal kırıklıklarını, geleceğe dair umutlarını dinledim. İtiraf etmeliyim ki, mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de ço
Orhan Keskintaş, Batı’nın psikanaliz ve dilbilim çalışmalarından hareketle hikayenin geleneksel toplumlardaki oynadığı role odaklanıyor. Yazara göre hikayede etik ve estetik olmak üzere iki temek siyaset bulunur. Etik siyaset, başkasıyla kurulan ilişkidir. Yasayla kendini bulan etik siyaset bir şiddet kipi içerir. Yasanın kendisi, önce komşuyu ve sınırları var eder; sonra, başka ile ben arasına hak kavramını koyar. Etik siyaset, farkı açığa çıkarır, onu siyasetin konusu yapar. Hikayenin, olağanüstü dünya ka
Cennete Otostop’un birinci kitabı Şam’da yaşadığım yıllarda orada tanıştığım mühtedilerle yaptığımız uzun sohbetler sonucu ortaya çıkmıştı. Kitabın kaleme alındığı dönemlerde veya daha sonrasında ikinci bir “Hidayet Öyküleri” kitabı hazırlamak gibi bir niyetim yoktu. Fakat zaman içinde Cennete Otostop’un vesile olduğu güzellikleri görüp okurlarımdan da yoğun şekilde böyle bir talep gelince yeni bir kitap için yola koyuldum. Cennete Otostop’un birinci kitabında merkez Şam şehriyken ikinci kitabını hazırlarke
Bugün, aradan geçen yıllar sonra o güzel rüyadan geriye etrafımda görünmez kanatlar gibi duran acı dolu anılardan başka bir şey kalmadı. Bu acı kalbimin derinlerini kederle sarıyor ve gözlerimin yaşlarla dolmasına neden oluyor. Benim sevgili, güzel Selmam öldü. Ondan geriye benim kırık kalbim ve onun mezarını çevreleyen servi ağaçlarından başka bir şey kalmadı. O mezar ve bu kalp Selma'dan geriye kalan, ona tanık olan iki şeydir. Ah bugün Beyrut'a dağılmış olan çocukluk arkadaşlarım, çam ormanının yanındaki
Bu kitapta anlatılan hikayelerin tamamı yaşandı fakat hiçbiri geride kalmadı. Kahramanları adliye koridorunda, cezaevi avlusunda, sokağın başında veya toprağın altında bekliyor. Yasalar ve yaralar içinde. Kanlı canlı. Okur, başına geleceklere karşı hazırlıklı olmalı. Mehmet Ali Başaran Ceza Hikayeleri kitabında insanı karanlık yanlarında tekinsiz bir gezintiye çıkartıyor. Tarih yakın, yer tanıdık. "Ötekilerin adalet çığlıklarının sesi olan bu kitap bütün Türkiye yurttaşlarına yöneltilmiştir." (Kemal Şahin
Barkod 9789753524124 Eser Adı BİR YILDIZ TUT Üst Başlık Alt Başlık Eserin Dili Türkçe Orijinal Adı Orjinal Dil Yazar NEHİR AYDIN GÖKDUMAN Genel Yayın Yönetmeni Çeviren Bölüm Editörü Yayına Hazırlayan Kapak Tasarım TEKİN ÖZTÜRK Yayıncı Kategorisi EDEBİYAT Genel Anlamda Kategorisi Kağıt Bilgisi Kitap Kapağı Kapak Bilgisi Karton Kapak Baskı Tarihi NİSAN 2014 Son Baskı Tarihi Baskı Sayısı 4.baskı Çıkış Tarihi NİSAN 2015 Sayfa Sayısı 168 Ebat X, Y, Z (mm.) (En, Boy, Derinlik) 13*5-19 ISBN 9789753
Sanki eksiktim yarımdım İki arada bir derede Arafta Oysa içimde devcileyin ırmaklar çağıldıyordu. Gün ışıklarını hain bir sevgili gibi çekiverince yeryüzünden yüreğimin sol köşesindeki cevher ağrıyordu biteviye ağlıyordu. Gün aldatıyordu ama karanlık rahat komuyordu adamı. Dertler bulut bulut üzerime yağıyordu. Bir başıma zaman ve mekanın , yeryüzünü parselleyen tüm kirli sınırların ortadan kalktığı dehlizlere savruluyordum. Her köşe başında tanıdık tanımadık yüzler,simalar.. Öncüler, arkadakiler, ort
Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden ilginç hikâyesi vardı. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyuşturucu kaçakçısıyken İslam\'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına, sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim. Onlardan yaşadıkları zorlukları, hayal kırıklıklarını, geleceğe dair umutlarını dinledim. İtiraf etmeliyim ki, mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de ço
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1