Sonucu Daralt
Kategori
(x)Tarih - Diğer
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Osmanlı İmparatorluğunun son yılları ele alınırken öne çıkan komutanlardan Ömer Fahreddin Paşa, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki destansı Medine savunmasından dolayı tarih yazımında kahramanlığı ile öne çıkmıştır. Ümmet-i Muhammed'in ruh dünyasında "Medine Müdafii" olarak yer edinmesi bundandır. Abdullah Yıldız, Fahreddin Paşa ve Medine Savunması adlı eserinde, Osmanlı'nın dağılma sürecinde düşmanlarınca dahi "çöl kaplanı" yahut "kaburgalarına kadar tam bir askerdir" denilmek suretiyle kahramanlığı kabul
Bu kitap, bugün yaşamakta olduklarımızı doğru çözümleyebilmek ve yaşayacaklarımız için isabetli bir öngörüde bulunabilmek için, yaklaşık yüz yıldır yaşadıklarımızı ortaya koyma çabasının bir ürünü olmuştur. Bu kitapta bugünün Türkiyesi'nde halkın iradesini temsil eden ve üstünde irade olmadığı ifade edilen ve kabul edilen siyasal sistem gereği böyle olması da gereken Meclis'in üzerinde irade olmaya çalışanların ilk örneklerini 23 Nisan 1920'de faaliyetine başlayan Meclis'te bulabilir ve halkın iradesine mü
Tükendi
'Binyılın Sonu: 28 Şubat' kitabı, yakın dönemde yaşanmış; fakat yansıma alanı ve sonuçlarıyla uzun vadede Türkiye'de ciddi dönüşümlerin taşıyıcısı olacağına dair göstergelerini almaya başladığımız '28 Şubat 1997 Postmodern Darbesi'nin hikâyesini anlatıyor. Çalışmaya başladığımız andan itibaren adım adım sürecin izlerini takip ederken, karşımızda dokunulmamış ciddi bir birikim olduğunu gördük. Şu ana dek sürece dair anlatılanlar ve konuşulanlar büyük oranda dağınık ve birbirinden kopuk olduğundan süreci bütü
İslâm toplumlarındaki siyâsf ihtilaflar her zaman Kur'ân-ı Kerîm'le bir şekilde ilişki halinde olmuştur. Bu durum ya âyetlerin farklı yorumlanması ya da farklı grupların âyetleri kendilerine destek için kullanması şeklinde ortaya çıkmıştır. Siyâsf ihtilafların ve çalkantıların yoğun olarak yaşandığı ilk dönemlerde siyâset kurumu ile tefsir faaliyetleri (ve dolayısıyla Kur'ân) arasındaki ilişkide de yoğunlaşma görülmektedir. Hicrî II. asır bu durumun güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Siyâset ve tefsir il
Evet Hafızalarımız hala taze 11 Eylülün üzerinden on yıl geçti. Bu geçen zamanda dünya bambaşka acılara, tecrübelere ve derslere tanıklık etti. 11 Eylül neydi sorusu halen zihinlerde; halen insanlar birbirine bunu soruyor. Belgesel filmlerden makalelere; kitaplardan komplo teorilerine kadar çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Uzmanlar, akademisyenler, analist ve stratejistler, gazeteciler ve sanatçılar Hepsinin bir biçimde saldırıların ardından uzunca bir zaman gündemlerinin ilk maddesi hep bu oldu. Şimdi 1
Kudüse bakışımız Ey iledir. Ey, onurlu şehre, onurlu bir sesleniş, İnsanın şehrini, dolayısıyla kendisini onaylıyor bu bakış. İnsanlık tarihine bir bağış ve örnektir Kudüs. Tarihin bize bağışı ise zaman içindedir. İlk atadan Sevgiliye kadarki zamandan beri bir çok peygamber Kudüste konakladı. Hepsi kendi ruhundan ona bir şeyler verdi. Sevgilinin Sevgiliye yükselişinin tanığıdır Kudüs. Mucize içinde mucizeler taşır. Büyük bir sevginin ve aşkın olduğu bir yere şeytanlar da musallat olur. Zalimleşir ve o ruhu
Tükendi
Avrupa kaynaklı ırkçılık; sömürgeciliğin, emperyalizmin, soykırım hareketlerinin, kapitalimin, liberal ekonomik modellerin ve nihayet aşırı tüketim, israf ve konfora dayalı modern Batılı hayata tarzının ideolojisidir. Irkçılık ideolojisi gereği, insanların deri rengi veya kafatası yapısından yola çıkarak yetenekleri, eğilimleri ve davranış biçimleri belirlenmeye çalışıldı. Rudyard Kiplingin yücelttiği beyza adamın yükünü kavramaktan aciz, onun uygarlaştırma çabasına karşı koyan vahşi ve yarı şeytan topluluk
Osmanlı Devleti'nin zayıf ayıp dağılma sürecine girmesiyle beraber, İslâm coğrafyasının trajik parçalanma ve savaşlar tarihi başlamış oldu. Çağdaş medeni(!) Batı dünyasının, daha önceleri siyah Afrika kıtasında ve kızılderili Amerika kıtasında sahnelediği işgal ve vahşet senaryoları, şimdi bu coğrafyanın vazgeçilmezidir artık. Stratejik, tarihi özellikleri ve yer altı zenginlikleriyle azgın Batı'nın iştahını kabartan İslâm coğrafyası'nda işgaller dönemi,1800'lerin başlarında önce Mısır'ın sonra da Cezayir'i
Avrupa tasavvurundaki Türk imgesini inceleyen çalışmalar, mutlaka Batı´nın algılama repertuarını kültürel ve politik tarihi içersinde konumlama zorunluluğunu hissederler. Osmanlı İmparatorluğu´nun, güçlü politikası ile Viyana sınırlarına kadar dayanması, tarih boyunca Batı dünyasında kendilerine yöneltilen sürekli bir askeri tehdit olarak yerleşti. Türksüz Avrupa kitabı, Batı dünyasının, bir savunma stratejisi olarak Türklüğü ve Türkler´i kaba tabirlerle sınıflandırmasının, Doğu dünyası ile Mü
Tarihin derinliklerine doğru yapılan bir yolculuğun, bugüne izdüşümlerini okuyacağınız bir eser. Dostlarımız Düşmanlarımızın Yanında Hayali Cihan Değer Sonradan Konuşan Abid Bala Yapışıp Kalan Sinek Hiç Yumurtlamadım Yamyam Medeniyeti Afetler Büyüyü Bozan Cesaret Nedimin mi Osmanzâdenin mi İstanbulu? İmaj Her Şeydir, Gerçeklerse Hiçbir Şey! Kayalıkların Yağı Uyku Tazminatı İnsan ile Aslan Tedbirli Olanı Allah Sever Şaşının İnadı
Sıralama : Göster :
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1