Sonucu Daralt
Kategori
(x)Edebiyat - Diğer
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Günümüzde amel kelimesi sadece ibadetlerle sınırlı davranışları ifade eden bir terim şeklinde anlaşılır. Oysa insanın yaptığı her türlü iş, tutum, davranış, üretim, hareket, etkinlik, uygulama, fiiliyata geçirme yahut gerçekleştirme gibi pek çok eylem bu kelimeyle ilgilidir. Bu yönüyle amel geleneksel içeriklerin ufkunu açar ve onları anlaşılır kılar. Hem zaten pratik, teorik bilgiyi inceltip, geliştirip derinlik kazandırmaz mı? Aslında "Allah bildiğiyle amel eden kimseyi bilmediğine varis kılar." hadisi
"Her erkek bir dünyadır, Gertrudis." "Ve her kadın da bir ay. Öyle değil mi Don Juan?" "Her kadın bir sema olabilir." "Çocuklar her şeyi bizden daha iyi anlıyorlar. Hem de hiçbir şeyi unutmazlar. Eğer şimdi kavramıyorlarsa, yarın kavrayacaklardır. Çocuğun gördüğü, işittiği bu türden şeyler onun ruhu için bir tohum gibidir, filizlenir ve meyve verir." "Zavallı dindar kadınlar, onun vaazını dinlerken, tek sözcüğünü bile anlamadan bazen ağladıklarını söylerlerdi bana. Şimdi nedenin anlıyorum bunun. Tek başına
Dünyada yaşanan hadiselerin, insanların hikâyelerinin kimine uzaktan, kiminin ise içinde yer alarak yapılan şahitliklerin bir dökümüdür bu satırlar. Şahitliğin ağır yükü altında, yaşanmışlıklar karşısında kifayetsiz cümlelerdir aslında. Ne ki herkes üstüne düşeni yapmalıdır nihayetinde. Konuşabilen konuşarak, yazabilen yazarak söylemelidir söylenmesi gerekeni, iletmelidir tarihin gelecek zaman dilimine boynunda bir borç olarak Yolnameler, gerçekleştirmiş olduğum seyahatlerle Hak katına yapılmış şahitliklerd
Bu kitapta yeryüzündeki kötülük odaklarından biri, üstelik önde gidenlerinden biri olan Nemrut ele alınacaktır. Ancak, hemen belirtmeliyiz ki, "Nemrut ele alınacaktır" dememize karşın, "Nemrut kimdir?" yollu bir soruyla karşılaşacak olursak, verilebilecek kesin, açık, sağlıklı ve tutarlı bir yanıtımız yoktur. Çünkü Nemrut, kelimenin tam anlamıyla "efsaneleşmiş" bir kimliktir. Bütünüyle "efsane"lerle örülü ve örtülü bir yaşam; böyle bir yaşamı sürdürmüş olduğu konusunda çokça söylencelere konu olmuş bir ada
Yüce Allah, insanı, "en güzel" tanımlamasıyla nitelendirdiği bir "oluş" içinde yaratmıştır (93/Tin: 4). İnsanın yaratılışındaki aşamaları bildiren bir dizi ayetin ardından, Yüce Allah'ın kendisi hakkında "Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir!.." (23/Müminun: 12-14) buyurmasıysa, bu "en güzel" nitelemesinin anlamını, kapsamını, derinliğini ve değerini daha açık bir biçimde ortaya koyar. Yüce Allah'ın yaratmış bulunduğu bu "en güzel"e ikramı da en büyük olmuştur. Ona kendi "ruh"undan üflemiş (1
Bu kitabın konusu, adından da anlaşıldığı üzere, "Şeytan." Soru ve cevap: "İyi de, niçin Şeytan?" "Çünkü Şeytan, ilk yaratıldığımız andan itibaren gündemimizde. Dahası, hep bizimle birlikte..." Bu "isim-kavram" insanlığın gündeminde, yaşamında, söylemin de hep var ola gelmiştir... Hem de "var" kelimesinin anlatımda yeterli olmayacağı ölçüde hep vardı. Her yerde ve her dönemde insanın yanı başın da, insanla bir arada, yaşamın ortasında, yaşamla iç içe ve hatta kimilerine göre de "tanrılar" arasında, melek
Bu kitabın konusu Yahudilik/Musevilik değil; kendini bu dinin bağlısı olarak tanıtmakla birlikte bağlı olduğunu öne sürdüğü dinin gereklerini hiçbir zaman yerine getirmemiş bulunan, zaman zaman peygamberlerine karşı çıkan, hatta onları öldürmeye kadar haddi aşan "Yahudi" tipidir. Bulundukları yörede ve çevrede insanlarla uyum içine girmek bir yana, onların kızgınlıklarını üzerine çeken; bu noktaya gelinceye dek de hem sömüren, hem insanlar arasına benlik ve ikilik ve kargaşa ve düşmanlık tohumlarını saçmayı
Kimi defa, insanın eserini kayda geçirme çabası, ölümsüzlük arzusuyla ilgili görünür. Bunun için çıkar sahneye, başlar şarkılarını söylemeye. Ya da etkileyici bir nutuk çekebilir yahut yıllar sonra 'muhteşem' dedirtecek bir tablo için gezdirir fırçasını tuval üstünde. Faniliği mukadder olan insanın 'var etme' ve 'var olma' hevesinin bir ürünü olabilir eser verme çabası. Bazen de yapıp ettikleri ve ya yapıp edemedikleri, 'inandığı ve tutkun olduğu' bir anlam bütünü belge düşürmeye kışkırtır adamı. Yaşadığı z
İbrahim Eryiğitin bu metni, hakikatin arkasına düşmüş bir genç adamla bir bilge kişinin varlığın anlamı ve onun mazmunu üzerine kuran ekseninde geliştirilmiş diyaloglardan oluşuyor kuran ekseninde varlığın ve insanın ve onların nereden gelip nereye gittiğinin nasıl açıklandığını merak edenlere sunulan bir dizi diyalog Okuyucu, buradan hareketle varlığın ve kendi varlık yapısının anlamını sorgulamaya başlayabilir. Böyle bir sorgulama için bu metinler idrakine göre herkese eline geçirebileceği bir ipucu veri
Ben hayatımda hiçbir şehirden bu kadar etkilenmedim. Taştaki mucize midir bu? Taşlardan oluşmuş bir şehir insanı bu kadar mı etkiler? Benim gibi deniz ve yeşil tutkunu biri için çok yavan bir şehir ama içinde beni kendine çeken, bağlayan hatta âşık eden tuhaf bir şey var. Yüzyıllar öncesinde gibiyim Kudüs'ün Eski Şehir sokaklarını gezerken... Asırlık taş sokakları gezerken sanki köşeyi döndüğümde Selahaddin Eyyubi ile karşılaşacakmışım gibi hissediyorum. Üç dinin de kutsal saydığı bu şehrin tarihi sokakları
Acıyı Giyinmek'teki denemeler, edebi bir tat ve zenginlik içerisinde, "günlerin biriktirdiği" çeşitli olaylara, gelişmelere, duyarlılıklara bağlı olarak yazılmışlarsa da hep hayatın içinde durma ve yaşadığı zamana "tanıklık" etme gayretinin ürünü olarak ortaya çıkmışlardır. Yazar, bir yandan dünyanın bir değirmen olduğunun diğer yandan bu değirmen içinde yapıp ettiklerimizden sorumlu olacağımızın bilincindedir. Hayatın her alanında bir imece anlayışı içinde özgürleşmeyi, erdemliliği, ilkeliliği
İtalyadaki Gladyo operasyonuyla ilgili okumalar yapıldığında, Vaktiyle orada neler olmuşsa şimdi bizde de aynı şeyler oluyor! hissine kapılmamak mümkün değil. Türkiyedeki Ergenekon davası, askeriye, istihbarat, örgütler, iş dünyası, akademik camia, medya, mafya, terör her birinden çeşitli unsurların nasıl da bir ilişkiler ağı oluşturduğunu adeta deşifre etmiştir. Philip Willanın Puppetmasters/Kuklacılar adlı eseri, dikkatli araştırmacılar için, Türk Gladyosu da denilen Ergenekonun çok iyi tahlil edilebilm
Millet Şairi, Vatan Şairi, İstiklal Marşı ve Çanakkale Zaferi Şairi, İslam ve Kur´an Şairi, Türkçe´nin Şairi, Dili Temiz Kullanan Şair, Aruzu Türkçe´ye Uyarlayan Şair, Camideki Şair, Kur´anla Konuşan Şair gibi daha bir yığın sıfat bulmamız mümkün O´nun için. Herkes bir yanından ve yönünden tutunca, elbet herkesin elinde iyi, sevimli, hayırla yad edilecek bir Âkif bulunabilmektedir. Şahsiyeti, dürüstlüğü, hamiyetperverliği, sözüne sadıklığı, fedakarlığı, tevazuu, dik duruşu, doğru bildiğinden şaşmayışı, he
Güllerin kenarlarından fışkıran yeşilliğin büyüsü gönlünün derinliklerinde kıpırdamaya başlayan ve onu bir genç kız çevikliğine iten duygulardan farksızdı. Tomurcuklar çocukları gibiydi. Ama artık anlamlarını yitirir oldular. İçinde başlayan çoraklık zamanla tüm evi sardı ve bir zamanlar hevesle suladığı, büyüyen yapraklarını, açan güllerini tek tek saydığı envayi türden yeşillik sürgüne gitti zamanla, eşe dosta dağıtıldı. Nedenini anlayamadığı bir geri çekiş içindeydi. Allah bilir annesinin birbuçuk yıl ön
Sıralama : Göster :
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1