Sonucu Daralt
Kategori
(x)Siyaset Araştırmaları
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Uluslararası metinlerden ve teamülden yola çıkılarak tespit edilen devletin tanınması ölçütleri, bir devlette yaşamanın anlamına dair kamusal söylemin ayrılmaz bir parçasıdır. Süreklilik arz eden nüfus, sınırları belirli bir bölge, hükümet, diğer devletlerle ilişki kurna kapasitesi, uluslararası hukuka uymaya istekli olma ve egemen devletin rızası şeklinde sıralanabilecek bu ölçütler pek çok yorumu besler. Aslında bunlar çok daha geniş kapsamlı, tarihsel olarak daha zengin bir tartışmanın yoğunlaşmış halidi
Yaşayan önemli Rus jeopolitikçilerinden Aleksandr Dugin, Atlantikçiliği bir deniz medeniyeti şeklinde değerlendirir ve bir kara medeniyeti olarak gördüğü Avrasyacılığın karşısına yerleştirir. Savunduğu Avrasyacılık, sadece kendi ülkesinin değil, Batı ittifakına karşı çıkan tüm güçlerin stratejisidir. Mekân felsefesine dayanan bu görüşünü, entelektüel ve siyasi birikimiyle desteklemesi onun sürekli gündemde kalmasını da beraberinde getiriyor. Aleksandr Dugin Dünya Adasında Son Savaş, adlı kitabında jeopolit
Geçmişten günümüze Türkiye'nin modernleşme tar ihini siyasi ve fikri hayatını tek kelimeyle; cendere ile açıkla­ yabiliriz. Batı medeniyetinin, modernitenin ve Aydınlanma düşüncesinin temel tezleri dogrultusunda, kapi talizmin ana esaslarını kabul ederek Batı'yı yenebilecegimiz fikri içinden çıkamadıgımız en büyük cenderemiz. İm paratorlugun çöküş yıllarından itibaren Türkçülük, sosyalizm, İslamcılık kendi iddialarını hayata geçiremeden sürekli bir cendereden bir başka cendereye tutulup eklektik düşüncelere
İslâm siyaset düşüncesi üzerine sistemli çalışmasıyla bilinen Sıbğatullah Kaya, panoramik bir "durum raporu" çıkartıyor.  Ütopyayı, siyasetnameyi ve yöneticilerin fıkhını yeniden okuyarak günümüzdeki tartışmalara katkı sunuyor. Ayrıca çağdaş İslâm düşüncesindeki devlet ve yönetim meselesinin düşünülüş biçimlerini ihmal etmeden çeyrek yüzyılı aşkın bir zamandır yaşanan tecrübeleri de mercek altına alıyor.  Elbette din, devlet ve toplumu iç içe tasavvur eden İslâm'ın "devlet anlayışını" tespit etmek için sağl
İslâmî ilimler sahasında müstakil kitapları bulunan Gazzâlî'nin, siyaset alanındaki yaklaşımları üzerinde pek durulmamıştır. Bu ise onun en çok okunan eserlerinin siyasi bağlamının göz ardı edilmesine sebep olmuştur. Oysa eylem sabit fikrinin hâkim olduğu Gazzâlî düşüncesinin bir siyasetle ya da bir yönetme sanatıyla sonuçlanmaması düşünülemez. Zira bir teoloji, bir ahlak ve bir hukuk varsayıldığında, orada kesinlikle, her şeyden bağımsız olmaktan uzak bir siyaset de vardır. Bu siyaset, toplum içinde bizzat
İslâmofobi, 11 Eylül'den sonraki teröre karşı savaş, oryantalist esatir, İslâmcı tehdit, ırkçılık, yeşil korku, temel haklara saldırı, neoliberalizmin siyasi mantığı, neconların imparatorluk politikaları, düşman imal etmek ve yeni McCarthyizm, liberal emperyalizm gibi oldukça farklı konular üzerine düşünmek için bir araç oldu. Yerli yerine oturulduğunda dini değil siyasi bir kavram olarak İslâmofobinin imparatorluk politikalarının günümüzdeki biçimlerini çözümlemek ve eleştirmekte bir yorum anahtarı görev
Bu eserde, ucu bize de dokunan 50 yıllık bir yalanın perde arkası anlatılıyor. Bu eserde, efsane veya mitlerin dünya siyasetini nasıl yönlendirdiği sergileniyor. Bu eserde, Ortadoğu'daki terör ateşinin niçin sönmeyeceği açıklanıyor. Fransa'da yasaklanmasına rağmen, bu eser kitabevlerinde tezgah altında kapış kapış satılıyor.
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1