Sonucu Daralt
Kategori
(x)Çağdaş İslam Düşüncesi
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu bir uyarı, tavsiye ve öğüt kitabıdır.Amacı insanları Allaha itaat etmeye teşvik etmek, onları itaatsizlikten uzak tutmak ve Ona karşı samimi olmalarını sağlamaktır. Arka Kapak Yazısı Kitabı okuyun, göreceksiniz ki Mevdudinin söylevinde bir kez yer almış sıradan sözler bile olağan üstü ya da en azından bizim zamanımızda olağanüstü olmuş bir özellik kazanmaktadır. Çünkü o, Kuranda sadece sözlük ve kültürel anlamları olan sözlere duygu ve niyet katar. Böylece Kuranın buyruğu tarafından yeniden şekillenen
Roger Garaudy hem çağımızın gelişmelerine hem de İslam kültür mirasının çeşitli yönlerine vâkıf bir düşünür. Garaudy’nin düşüncesi özellikle 1970’li yıllardan itibaren her türlü partizanlıktan ve ideolojik deli gömleklerinden uzaklaşır. Artık onun en önemli entelektüel tasarımı insanlığı umut eksenli olarak farklı bir şekilde değerlendirmektir. Roger Garaudy “Geleceğimizde İslam Var” kitabında inanç ve kültür olarak İslam dini ve medeniyeti hakkındaki değerlendirmelerini entegrizmden uzak bir anlayışla topl
Şarkiyatçılar İslâm düşüncesinin felsefe tarihindeki yerini gösteren, okuyucunun ufkunu aydınlatan, farklı çağlardaki düşünce tarihlerini birbirine bağlama imkânlarını veren pek çok çalışma yaptı. Hiç şüphesiz onların İslâm düşünce tarihine dönük ilgisi Büyük Britanya İmparatorluğu’nun Ortadoğu’da hâkimiyet kurmaya çalıştığı yirminci yüzyıl başlarında daha da artmıştır. Bunlar içinde yalnızca İslâm felsefesinde derinleşmek isteyenlere hitap etmek gibi mahdut bir hedefi göz önüne almayıp, umumiyetle felsefe
Allah (c.c), kendi yolunun küllenmiş işaretlerini hatırlatmak için zaman zaman peygamberler göndermiştir. Bu peygamberler, mesajlarını yaymaya çalışırken hem kendilerini engellemek isteyenlerin, hem de taraftarlarının zulümlerine maruz kalmışlardır. Bu taraftarlardan bir kısmı peygamberin getirdiği sahih inancı olduğu gibi yaşamaya çalışırken, bir diğer kısmı kitabı tahrif etmek, bidat ve hurafelere tâbi olmak ve peygamberlerini adeta ilahlaştırmak gibi durumlara düşmüşlerdir. Bugün yeryüzünde yaşayan üç b
Aliya İzzetbegoviç, İslam Deklarasyonu adlı kitabı dolayısıyla yargılandığı Saraybosna İslamcılık Davasında (1983) kendisini yargılayan Sosyalist Yugoslavya Cumhuriyeti'nin yargıçlarına şu sözlerle karşılık vermiştir: "Ben bir Müslümanım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günüme kadar da böyle hissedeceğim. Çünkü İslam, benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı; dünyadaki Müslüman halklar için daha iyi bir gelecek vaadinin ya da umudunun, o
Bu kitapçıkta boyutları farklı iki taslak var: İlki, daha uzun, olaylar ve örnekler bakımından daha zengin. Bütün olarak basılması için uzun bir zaman gerekti. Az çok uzmanlaşmış okuyucular bile yanlış anlayabilir bu bölümü. Filhakika, amaç, ne bilginlere seslenen bir telif kaleme almaktı, ne de bir çırpıda okunacak hafif siklet bir deneme. Biyografik ayrıntılar ve Batının İslam doğu ile ilgili görüşlerinin tarihini merak edenler başka kitaplarda daha bol bilgiler bulabilirler. Ben bu bilgi yığınından sadec
Tükendi
İslâm ve demokrasi konusu yaklaşık yüz elli yıldır İslâm dünyasının Batı karşısında geri kalmasına yol açan gelişmeler üzerine kafa yoran İslâmcı düşünürlerin gündeminin mühim bir boyutu. Meşrutiyet devri İslâmcılarının ele aldığı meseleler arasında meşveret/şûranın bulunması da esasında bununla bağlantılıdır. 1960 sonrasında ise demokrasi, İslâm'a zıt kabul edilmiş Allah'ın hâkimiyetimi halka veren bir yönetim şeklinde tanımlanmıştır. Ancak demokrasiye karşı olan bu yaklaşım, 28 Şubat darbesi sonrasında ve
Çağdaş şarkiyatçıların ünlülerinden olan Henri Laoust'un yazdıkları uzun ve yorucu araştırmaların ürünleridir. Müellifin İslâm'da Ayrılıkçı Görüşler kitabı İslâm'ı öncelikle bir din görmekte; medeniyetini ise Müslüman iman ve amelinin çeşitli alanlara yansıması saymaktadır. Laoust'a göre değişik İslâmî akımların, toplulukların ve kurumların varlığı tevhit eksenli bu medeniyetin farklı yansımalarıdır. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, İslâm, çok erken bir dönemden itibaren, pek çok fırkaya ve mezhebe a
Kur'an'ı Nasıl Okudular Kur'an'ı Nasıl Anladılar Kur'an'ı Nasıl Yaşadılar
Tükendi
Günümüzde İslam alemindeki tartışmalardan hareketle farklı bir düşünme biçiminin geliştirilmesine nasıl katkıda bulunabilecegini araştırmanın önemiş yadsınamaz. Bu baglamda elinizdeki kitap, Hasan Hanefi, Abdulvehab Messiri, Muhammed Abid Cabiri ve Raşid Gannuşi'nin yaklaşımlarından kesitler sunuyor. Çağdaş İslam Düşüncesinin Sorunları'ndaki yazarlardan her birinin fikri yönelimi, sorunların tespiti ve sorunlara çözüm üretme şekli birbirinden oldukça farklı. Elbet bütünüyle birbirine zıt şeyler ifade etmiy
Seyyid Kutub ve Yoldaki İşaretler için pek çok şey söylenebilir. Her şeyden evvel Yoldaki İşaretler, Kutub'u tanımak için tek başına yeterli bir kaynaktır. Genellikle kabul edildiği üzere de, Kutub'un en önemli eseridir. Ayrıca okuyucu, sadece bu kitabını okumakla, müellifin düşünce yapısı hakkında genel-geçer bir değerlendirme yapabilecek malumata da sahip olabilir. Eser, sadece, bu yönüyle değil, çağdaş İslâm düşüncesine hatırı sayılır katkısı olması açısından da önemlidir. Yoldaki İşaretler'in dikkate de
Tükendi
İslâm ve siyaset ilişkileri öteden beri hararetli tartışmalara konu olmuştur. Bu konudaki düşünce ve tezlerin derinlikli olarak değerlendirilmesi ancak İslâm siyaset ilişkilerinin tarihsel tecrübeyi dikkate alacak bir şekilde analiziyle yapılabilir. Işıl Arpacı, akıcı bir dille kaleme aldığı kitabında, İslâm-siyaset ilişkilerini, İslâm'ın siyasetinden "siyasetin İslâm"ına, İslâmcılık akımından Türkiye tecrübesinin özgünlüğüne değin İslâm dünyasındaki din-siyaset ilişkilerini çeşitli boyutlarıyla ele alara
Bu eserde özellikle İslami şuurun yeniden tashih edilmesi/düzeltilmesi, şiddetin reddi değişim kavramı, afakî ve enfüsi ayetlerin araştırılması, diyalog, anlaşma, uzmanlaşma, birlikte yaşamak gibi konular üzerinde yoğunlaşılmıştır. Arka Kapak Yazısı 1931 Yılında Suriyenin Golan bölgesindeki Biri Acem köyünde doğdu. Ezher Üniversitesinin orta bölümünü okudu. Ardından aynı üniversitenin Arap dili Edebiyatı fakültesinden mezun oldu. Sürekli fikri meselelerle meşgul olmakta, 50li yılların sonlarından itibaren
Kur'an, Cenab-ı Hakkın, Hz. Muhammed aracılığıyla insanlığa son kez seslenişidir. Bu itibarla onun iyi okunması ve anlaşılması önemlidir. Kur'an, önceki ilahi hitapların sahih bir mecmuası olmasının yanı sıra Arap diliyle nazil olmuş dini bir metindir ve dini metinlerin kendine özgü bir dili olduğundan iyi çözümleyebilmek için belli başlı niteliklere sahip olmak kaçınılmazdır. Bu bakımdan, Kur'an'ın tefsir edilmesi konusunda çeşitli şartların ileri sürülmüş olmasını doğal karşılamak gerekir. Kur'an'ı tefsi
Eskiden rahmet yağardı, şimdi yağmur yağıyor. Eskiden kazancın öncelikle bereketli olması istenirdi, şimdi kazancın sadece bol olması isteniyor. Eskiden israftan kaçınılırdı, şimdi sınırsızca ve sorumsuzca harcamak yüceltilen ve özlenen bir hayat tarzı oldu. Eskiden mahrem olan şeyler örtülür ve orta malı olması önlenirdi, şimdilerde ise teşhir ediliyor, herkesin ilgi ve arzusuna sunuluyor. Eskiden çocukların iyi insan olması istenir ve çocuklar buna göre yetiştirilirdi. O zamanlar iyi insan olmak, hayırlı
Üstad Sezai Karakoç; Müslümanlar Kurândan uzaklaştı uzaklaşalı gün yüzü görmediler der. Kurânınhayat verici (Enfal 8/24) ilkelerinden uzaklaşan ümmetin en büyük kayıplarından biri de ne yazık ki Kurânâdâbı oldu. Hz. Aişe (r.anhâ) annemizin ifadesi ile ahlâkı Kurân olan Peygamberimizin (s) güzel ahlâk örnekliği ve edeb inceliklerinden iyice uzaklaşan ve böylece egemen kültürlerin menfi etkilerine alabildiğince açık hale gelen günümüz Müslümanları, giderek katı, kaba ve kalın bir hâl aldılar; nihayet İslâmın
Allah, dinleri tamamlayıcı olarak gönderdiği kendi Resulünü, kıyamete yakın bir zamanda müjdeleyici, kötü sonuçlarda sakındırıcı, Allahın doğu yoluna çağırıcı olarak göndermiş ve onu, karanlıkların perdesini yırtan bir meşale, âlemi aydınlatan parlak bir güneş kılmıştır. İnsanlara, sapık yollardan kurtulup doğruyu bulma çareleri göstermiş, ilmini öğretmiş, azgınlıklardan kurtulmanın prensiplerini onunla göstermiş; kör gözleri onunla açmış, sağır kulakları onunla duyar hale getirmiş, gerçeklerle kapanmış kal
Cevdet Said, Hz. Ademin iki oğlu arasında meydana gelen İnsanlık tarihinin ilk mücadelesinden hareketle Yüce Allahın tasvip ettiği metodu değişik açılardan değerlendirerek, Alemlerin Rabbi tarafından onaylanan bu metodun insanlık için bir meşale olması gerektiğini ısrarla vurguluyor. Bütün hamdler Allah`adır. Selam olsun O`nun seçkin kullarına ve insanları adaletle idare eden insanlara. Bu sayfalar mutlak anlamda `tek insanın problemine`, genel anlamda `tüm insanoğullarının sorunlarına` bir önsöz, bir giri
Okumak, verginin, her türlü kazancın ve daima en iyiye ulaşmanın kaynağıdır... Bunlarla insan, bilgi hazineleri ve bitmek tükenmek bilmeyen yeni bir hafıza kazanmıştır. "Oku Rabbin en büyük kerem sahibidir..." Oku... Şüphesiz sana okumayı veren, sana hâkimiyet, hizmet ettirme ve emir altına alma gücü vermiştir. Bu, düşünen, ibret alan için ne büyük bir vergidir
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 73 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1