Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 266 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Allah'a gerektiği şekilde ibadet ederek onun istediği seviyeye yükselebiliriz. Şüphesiz ki ona gerektiği şekilde ibadet etmedikçe onu hakkıyla tanımış olmayacağız. İçinde bulunduğumuz durum ve şartları bilinçli bir şekilde kavrayarak ve çağımızın metot ve yöntemlerini tanıyarak onun seviyesine yükselebiliriz. Şüphesiz ki Allah, zamanını tanıyan ve bir yöntem üzere kararlılıkla ilerleyen kulunun önünü açar. Çağımızın kültür ve medeniyetini tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde araştırma ve inceleme sonrasında
Dostlarımız Düşmanlarımızın Yanında Hayali Cihan Değer Sonradan Konuşan Abid Bala Yapışıp Kalan Sinek Hiç Yumurtlamadım Yamyam Medeniyeti Afetler Büyüyü Bozan Cesaret Nedim'in mi Osmanzâde'nin mi İstanbul'u? İmaj Her Şeydir, Gerçeklerse Hiçbir Şey! Kayalıkların Yağı Uyku Tazminatı İnsan ile Aslan Tedbirli Olanı Allah Sever Şaşının İnadı
Tükendi
İslam mezhepleri tarihi, memleketimizde ilmî olarak az işlenmiş konulardan biridir. Yahudi dini ve bu dinin mezhepleri konusu ise dilimizde hemen hemen hiç ele alınmamıştır. Oysa iki din arasında olduğu gibi mezhepleri arasında da temas ve münasebetin uzun zaman devam ettiği tarihî bir gerçektir. Merhum Doç. Dr. Yaşar Kutluay, Kudüs İbrani Üniversitesi'nde Yahudi dini, tefekkürü ve mezhep hareketleri üzerindeki tetkikleri sonunda, iki dinin mezhepleri arasında bir mukayese denemesine girişmeye karar vererek
"Hıristiyanlığın Batılı versiyonu yani sürekli reformasyona uğrayarak bugüne ulaşan Batı felsefesi etkisindeki Batı Hıristiyanlığı anlaşılmadan "Laisizm"i tanımak mümkün değildir. İslam'da "Din" kavramının, semantikten başlayarak sosyal, siyasi medeni alanlara kadar ihata ettiiği geniş anlam sahası bilinmeden, İslam'ın hedeflediği insan ve toplum tipi tanınmadan da bu iki kavramı "İslam" ve "Laisizm" i birarada tartışmak imkansızdır.
Sosyal ve kültürel meydan okumaların söz konusu olduğu yaşadığımız dünyada insanlara İslami hükümlerin maksatlarını açıklama görevimiz her zamankinden daha zaruri bir hale gelmiştir. Ahmed Reysuni, İslam Hukuk Felsefesine Giriş adlı bu çalışmasında, konuyu bir âlim gözüyle irdeliyor. Ona göre insanlar künhüne vakıf olmasa da tüm şeri hükümlerin arkasında belirli maksatlar vardır. Ayrıca yazar maslahat ve mefsedet kavramlarını ele almış, buradan hareketle dinin vazgeçilmezleri dediğimiz zarurat-ı hamseyi açı
İslam hukuku üzerinde titizlikle duran âlim ve fakihler, bütünlük algısının önemini vurgular. Buna paralel olarak herkesin dinini derli toplu bir şekilde öğrenmesi ve anlaması; dinin inanç, ahlak ve hukuk boyutları yanında beş vazgeçilmezini başkalarına öğretmesi için çeşitli eserlerin yazıldığını net biçimde biliyoruz. Ahmed Reysuni çetrefil meseleleri anlaşılması kolay bir dille anlatmayı başaran çağdaş âlimlerimizden biri. İslam Hukuk Prensipleri, Müslümanların pek çoğunda yok olan kavramları yeniden kur
Hz. Ömer denince adil halife hatıra gelir ve kendisi ile ilgili kitaplarda çoğunlukla onun menkıbevi kişiliği anlatılır ama onun ayetlere önceden muvafakat etmek gibi çok önemli bir meziyeti daha vardır. Hz. Ömer'in görüşlerine uygun inen, onun kanaatlerini onaylayan ayetlerin sayısı az değildir. İşte bunlara Muvafakat-ı Ömer adı verilir. Hiç şüphesiz Muvafakat-ı Ömer belli bir seviyesi gerektiren, felsefî açılım isteyen hassas ve derin bir konudur. Zira vakıayı görmeyen hayalî dar anlayışlarla hakikate ula
Kitapsız kılınmaya çalışılan zamanlara inat, insanın yeryüzü serüveni, kitaplı bir serüvendir. İnsanın sebep ve sahibi, insanı kitaba bağlamış, fiillerini ve fiillerinin neticelerini de kitapta açıklamıştır. Kitab'ın haber verdiği bir günde insanın "Vah bize, bu Kitaba da ne oluyor, ne küçük, ne de büyük hiçbir şey bırakmıyor, 'her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor!" (Kehf 49) diyeceği muhakkak. İşte bu hakikat tasavvuru, elinizde bulunan risalenin hazırlanmasına vesile oldu. Mübarek Kur'ân'ın inzalini
"İslâm nimeti her devirde insana ancak iki kaynaktan gelmiştir. Birincisi, Allah'ın kelâmı, ikincisi Allah'ın peygamberleri (Allah'ın selâmı onların üzerine olsun). O peygamberler ki Allah-ü Tealâ tarafından sadece kelâmını yaymak, buyruklarını duyurmak ve açıklamakla değil, aynı zamanda bunların nasıl tatbik edildiğini ve başkalarına nasıl örnek olabileceklerini göstermek için de görevlendirmişlerdir. Peygamberler aynı zamanda, Kur'an'ın belirlediği amaçları varılabilmesi için, fertler ile toplumu denetlem
Abdullah Yıldız'ın "Ramazanla Dirilmek", "Oruç Ötelere Seyahat" ve "Namaz Bir Tevhid Eylemi" kitapları "Ramazan Seti"ile okuyucuyla buluşuyor. Bu üç önemli eseri bir arada bulacağınız sette, Ramazan ayının önemi, rahmeti, bereketi ve insan için bir arınma ve dirilme vesilesi olması, Ramazan ile ulaşılan oruç ibadetinin anlamı, önemi ve insanı ulaştıracağı huzur iklimi anlatılırken bunların yanı sıra sadece Ramazan ayında değil her zaman Müslümanın üzerine farz olan "Namaz" ibadetinin de önemi, anlamı ve hed
Cevdet Said, Şiddet Erdemi Öldürür kitabında ele aldığı konuyu anlatmak açısından kendine özgü bir yorum tarzı ortaya koyuyor. Dünyadaki gelişmeleri eleştirel bir gözle değerlendirerek kısa ve özlü bir anlatı sunuyor. Savaş, silahlı mücadele, devrim, terör eylemleri vb. şiddetin siyasi gerekçelerini, örgütlü suçları da içerecek biçimde, şiddet sarmalının çeşitli boyutlarını irdeliyor. Aktüelliğin içinden yola çıkarak şiddetin dünyadaki mevcut siyasi, ekonomik ya da kültürel düzenle bağlantısı ve nasıl orta
Modern dönemde Kur'an'ı anlama hususunda yeni düşünceler üretme, yeni yaklaşımlar geliştirme noktasında önemli ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen, bunların henüz "sistematik" bir mahiyet kazandığını söylemek zordur. Aslında bir yöntemi esas almak suretiyle bir sureyi tefsir etmek mümkünse, bütün sureleri de aynı şekilde tefsir etmek mümkündür. Kürşad Atalar Kök Anlam Yöntemiyle Kur'an Tefsiri çalışmasında "kök-anlam" yöntemini kullanarak bir tefsir çabası ortaya koymaktadır. Atalar, modern zamanlarda K
Tarih, gelenek, oryantalizm, teoloji, sosyoloji, tarihselcilik ve tarih yazımı... Bu kavramlar Abdullah Laroui'nin üzerinde durduğu meselelerin kapsamını ortaya koyuyor. Müellif, İslâm ve Tarih kitabında, düşünce tarihinin farklı simalarından aktardığı birçok örnek aracılığıyla İslam ve tarih meselesine odaklanıyor. Kapsamı oldukça geniş olan tarihyazımına ama aynı zamanda yöntem ve araştırma süreçlerine dair çığır açıcı yorumlar sunuyor. Günümüz tarihçilerinin sıklıkla yaptığı yöntem tartışmasını gündeme
Fıkıh, gerçek hayattan, toplumdan kopuk, üretildiği zaman ve mekanla bağı olmayan, soyut bir ilim değildir. İnsan ve toplum hayatına ilişkin hükümler ihtiva ettiği için fıkhın her daim güncelliğini koruma, yeni meselelere çözümler bulma yükümlülüğü bulunur. Ahmet Özdemir Güncel Meselelere Fıkhi Çözümler adlı çalışmasında, günümüz Müslümanlarının karşılaştıkları fıkhi problemleri tespit edip uygulanabilir çözümler sunuyor. Özdemir kitabında, çeşitli sorunları anlamak ve yorumlamak için daima fıkhın gerçek h
Kur'an-ı Kerim'i yaklaşık onar ayetlik bölümler yani aşr-ı şerifler halinde öğrenip yaşamak Peygamber Efendimizin (s.a.) ve onun kutlu ashabının uygulamalarındandır. Bundan dolayı biz, aşır aşır Kur'an dersleri yapmaya karar verdik. Kur'an'ı aşır aşır işlerken; elimizin ulaştığı belli başlı tefsirlerden istifade ile notlar hazırladık. Elbette çalışmamızda sadece bilgi aktarımını değil, ilahi mesajı günlük hayata taşımanın ve hayatın her ânını ve alanını ona göre şekillendirmenin imkânlarını aradık. Rabbim,
Kur'an-ı Kerim'i yaklaşık onar ayetlik bölümler yani aşr-ı şerifler halinde öğrenip yaşamak Peygamber Efendimizin (s.a.) ve onun kutlu ashabının uygulamalarındandır. Bundan dolayı biz, aşır aşır Kur'an dersleri yapmaya karar verdik. Kur'an'ı aşır aşır işlerken; elimizin ulaştığı belli başlı tefsirlerden istifade ile notlar hazırladık. Elbette çalışmamızda sadece bilgi aktarımını değil, ilahi mesajı günlük hayata taşımanın ve hayatın her ânını ve alanını ona göre şekillendirmenin imkânlarını aradık. Rabbim,
İslâm ve demokrasi konusu yaklaşık yüz elli yıldır İslâm dünyasının Batı karşısında geri kalmasına yol açan gelişmeler üzerine kafa yoran İslâmcı düşünürlerin gündeminin mühim bir boyutu. Meşrutiyet devri İslâmcılarının ele aldığı meseleler arasında meşveret/şûranın bulunması da esasında bununla bağlantılıdır. 1960 sonrasında ise demokrasi, İslâm'a zıt kabul edilmiş Allah'ın hâkimiyetimi halka veren bir yönetim şeklinde tanımlanmıştır. Ancak demokrasiye karşı olan bu yaklaşım, 28 Şubat darbesi sonrasında ve
Hanbelî mezhebi içinde farklı bir çizgi oluşturan Necmeddin Tûfî, maslahata riayeti fıkıh usulündeki delillerden biri, hatta muamelat sahasında en muteberi olarak görmüş ve buna bağlı yeni bir içtihat yöntemi teklif etmiştir. Tûfî'nin İmam Nevevî'nin Kırk Hadis adlı eserinin şerhinde, "Zarar vermek de zarara zararla mukabele etmek de yoktur" hadisinde ortaya koyduğu görüşleri Maslahat Risalesi olarak tanınmıştır. Buradaki bakış açısı hem Hanbelîlerin hem de kendinden önce maslahat-ı mürsele veya istislah p
İlahi kelamın açık mesajının önüne bir kartopu misali örülen malumatları titizlikle ortaya dökmek, alınması gereken gerçek malumatları bunların içinden ayıklayarak alabilmek İslâmî ilimlerin en önemli gayesidir. Geleneksel bir bakış haline gelerek hak olanı kaplayan karışımların temizlenmesi aynı zamanda İslâmî uyanışın öncelikleri arasında yer alır. Alpay Bozdağ, Âdem'in İki Oğlu: Mitoloji ve Kıssa kitabında hak ile batıl olanı ayırma sürecinde ortaya çıkan sorunları gidermeye çalışıyor. Geleneğin ve tarih
Bu incelemede, İslam hukukunun en çok tartışılan konuları arasında yer alan miras hukuku değerlendirilmektedir. Abdüsselam Arı, İslam Miras Hukuku çalışmasında konuyu bir uzman gözüyle irdeliyor. Kitapta önce İslam miras hukuku tanımlanarak oluşum süreci kısaca ele alınıyor. Sonra İslam miras hukuku hakkında genel bilgiler veriliyor ve miras problemlerinin çözümü üzerinde duruluyor. Ardından varisler ve payları detaylıca irdelenerek İslâm miras hukukunun tashîh, münâsaha ve hacb gibi önemli meseleleri ortay
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 266 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3