Sonucu Daralt
Kategori
(x)Tarih Araştırmaları
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Birçok edebiyatçı çeşitli sebeplerle gezip gördükleri yerler hakkında eserler kaleme almıştır. Bunlardan biri de matbuat hayatımızın en renkli simalarından Ahmet Rasim’dir. Onun gittiği yerler hakkında yazdığı hatıraların bir kısmı neşredilmiş olsa da gazete ve dergi sütunlarında kalan ve yayımlanmamış birçok yazısı mevcuttur. Döneminin atmosferini okuyucuya hissettiren Suriye ve Filistin Seyahati Ahmet Rasim’in çeşitli gazete ve dergilerde neşrettiği unutuluşa terk edilen telgraf, mektup ve hatıralarını iç
İslamcılık düşüncesinin önde gelen düşünürlerinden Said Halim Paşa, aynı zamanda Batılılaşma tarihimizin en önemli figürlerinden. Kendisi sadece düşünce sahasına değil sosyal bilimlerin farklı alanlarına yeni bakışlar sunmuş bir mütefekkir ayrıca çağının siyasi olaylarına kayıtsız kalmamış bir entelektüel. Toplumun huzur ve selametini her kaygının üstünde tutarak İslam dünyasının ve Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu fikri, toplumsal ve siyasi buhranlardan çıkış yolu olarak benimsenen Batılılaşma düşünces
Kafkasya bölgesi coğrafi konumu sebebi ile Asya ile Avrupa’yı Güney ile Kuzey’i Türklük ile Slav’lığı, Müslümanlık ile Hristiyanlığı birbirinden ayıran doğal dağlık bir bölgedir. Tarih boyunca önemli ticaret ve göç yollarının geçiş noktası olmuştur ki bu kadim ticaret yollarının rotaları V.V. Barthold tarafından ilk defa eksiksiz tespit edilmiştir. Asya’ya açılan bir kapı olması, Karadeniz’e açılma imkânı sağlaması dolayısıyla küresel güçlerin veya küresel güç olmak isteyen devletlerin her zaman ilgisini çe
Rönesans dönemi papalarının Türklerle sürdürdükleri iş birliği ve ilişki, dinin reel politika üzerindeki yönlendirici etkisini gerektiğinde nasıl devre dışı bırakılmakta olduğunun ve genel politikanın bir vasıtası olarak nasıl kullanıldığının göstergesidir. Bu durum, dönemin sair Avrupa devletleri yanında Osmanlı Devleti için de geçerlidir. Kemal Beydilli'nin Hans Pfeffermann'dan çevirdiği ve yayına hazırladığı Rönesans Papalarının Türklerle İş Birliği adlı eser, yalnızca Papalık tarihinin değil, karşılıkl
Beş minare ile özdeşleşmiş bir kent olarak Bitlis, minarelerinin yanı sıra toplumsal ve tarihsel hafızayı besleyen zengin kültürlere ve mekanlara da sahiptir. uzun yıllar boyunca yönetimin, dini/ilmi tartışmaların ve eğitimi-öğretimin merkezi olan Bitlis, genelde modernleşme özelde cumhuriyet döneminin değişen beklentileriyle sakin ve kapalı bir kent konumuna dönüşmüştür. Ancak günümüz dünyasında artık kapalı toplumların varlığına şüpheyle yaklaşmakla berbaer yerelliğini koruyan ve tek nolojik imkanlar saye
Muş şehri, diğer bütün şehirler gibi. 2000 yıldan fazla bir süredir bu toprakları süzen gözlerin ve değen ellerin bıriktırmiş olduğu ortak bilincin ürünü olan yapıtı ve hikayeyi kendi içinde taşımaktadır. Bu çalışma kişilerin kendi tarih ve coğralyaları ile yaşadıkları yabancılaşma ve kayıtsızlığa dikkat çekmektedir. Şehrin kendini düşünme biçimini belli tarihle ve tarihi olaylarla sınırlandırmaya çalışan ufkun. ötesine bakabilmeyi amaçlamaktadır.
"Büyük Suriye İsyanı" çarpıcı bir ayaklanma zaferleriyle başladı; fakat yıkılmış kırsal bölgelerde mahalle mahalle, köy köy acımasız hükümet kontrolünün yeniden ortaya çıkmasıyla son buldu. Hükümet mahkemelerince gıyaben adlandırılan ve hakkında hüküm verilen yüzlerce isyancı sürgüne kaçtı. Gerçekten adı sanı bilinmeyen isyancı kitleler yıkılmış köylerine ve merkez mahallelerine geri döndüler. Nesib el-Bekri dışındaki Şamlı hiçbir isyan liderinin Suriye mandasına dönmesine yıllarca izin verilmedi. Şam'ın g
Çok kısa bir süre içersinde, çok geniş bir coğrafyada yaygınlık kazanan İslam, bu hızlı yayılmanın getirdiği sorunların üstesinden nasıl gelmiştir? Bu geniş coğrafya içinde önceden varolan atıl kapasiteyi nasıl harekete geçirmiş ve o günün şartları içinde çok büyük boyutlara ulaşan ekonomik canlılığı nasıl sağlamıştır? Fethedilenlerle fatih arasındaki ilişki nasıldı? Kültürel etkileşimin boyutları nelerdi? Çok yanlı bir kültürel geçişiminin olduğu bu ilişkiden İslam toplumu nasıl etkilenmiştir? Bu ve benzer
Binbaşı Graf von Pfeil'in "Experiences of a Prussian Officer in the Russian Service During the Turkish War of 1877-1878" isimli eseri 30 Ağustos 1877'den, Rusların, İstanbul önlerinde konuşlandıkları San Stefano'dan Berlin Anlaşması sonrası Karadeniz yoluyla Sivastopol'a geçtikleri sürece kadar, çoğunlukla günü gününe tuttuğu notlardan oluşan tecrübelerini ve gözlemlerini kapsamaktadır. Tarihimizde 93 Harbi adıyla ünlü 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının yukarıda bahsettiğimiz tarihler arasında Rumeli cephesind
Siyasal iktidara içkin bir kavram olan meşruluk, iktidarın, sistem içerisinde yapmayı düşündüğü yenilikler için olduğu kadar, siyasal muhalefet için de önemli bir problemdir. Osmanlı Devleti bu meşruluk sorununu İslâm dini ve adalete müracaatla aşmaya yönelmişti. İmparatorluğun kurtuluşu için zorunlu görülen hürriyet ve anayasa talepleriyle belirginlik kazanan tüm yeniliklerde İslâmî kavramların kullanılması dikkate alındığında dinin sistem açısından ne kadar önemli bir meşruluk unsuru olduğu daha iyi fark
Tükendi
Mekân, insanoğlunun vazgeçilmez bir parçası olarak kuşatıcı ve var edici bir role sahiptir. Doğup büyüdüğü topraklarla arasında güçlü bağlar bulunan insanlar, daha sonraki zamanlarda farklı mekanlarla da yakınlık kurar. Şüphesiz herkesin bir şehri, bir memleketi; sevinçlerini ve acılarını yaşadığı yerler, özlem duyduğu diyarlar, ekmeğini yediği topraklar vardır. Yahut baskı ve acılar karşısında terk ettiği bir evi barkı, yıllarca dönemediği bir yurdu ve ruhunda bir yara olarak kalan "yersizliğin yurtsuzluğu
Günümüzde Mukkadime adlı eseri ile bilinen ve üzerine onlarca eser kaleme alınan düşünür İbn Haldun'u okumak ne anlama geliyor? Hem tarih hem de toplum görüşünün farklı eğilimleri bağdaştıran bir sosyal bilim kuramına açık olduğunu dikkate alarak onun tezlerinin sosyal bilim tartışmalarına ve toplumsal krizleri aşma sürecine katkı sunabileceğini söyleyebilir miyiz? İbn Haldun yapı ve fail ilişkisini diyalektik bir süreç olarak değerlendirmemizi mümkün kılar mı? Sosyal bilimlere ve İbn Haldun'a dair araştır
Elinizdeki kitap, tek parti döneminde aralarında başbakan, bakan, meclis başkanı, milletvekili, kıdemli asker, umumi müfettiş, parti müfettişi, vali, kaymakam ve diğer yerel bürokratların da bulunduğu Kemalist elitlerin Vilayat-ı Şarkiye hakkında hazırladıkları tetkik, seyahat, intihap ve teftiş raporları ile resmi yazışmaları referans alarak Vilayat-ı Şarkiye'nin tek partili yıllardaki etnik, demografik, idari, içtimai, siyasi, iktisadi, kültürel ve bürokratik fotoğrafını çekmeyi hedefliyor. Diğer bir anl
Elinizdeki kitap; Ömrünü; dünyanın birçok ülkesine dağılmış ve yurt özlemi içinde yaşayan Yahudileri Arz-ı Mev'ud kabul ettikleri Filistin'de toplayıp bir Yahudi Devleti kurma ülküsüne adayan Politik Siyonizm'in kurucusu Dr. Theodor Herzl'in Sayın Yaşar Kutluay tarafından yorumlanmış anılarıdır. Dr. Herzl bir Yahudi Devleti'nin mutlaka kurulması davasına öyle bir inançla bağlıdır ki bu uğurda Sultan Abdülhamit'in en yakınındaki paşaları davasına hizmet etmeleri için paraya boğar; Saray'ı adeta rüşvetle sat
Postkolonyalizm tıpkı Şarkiyatçılık gibi günümüzde olup bitenleri kavrayabilmek açısından önemli teorik çerçevelerden biri. Gayatri Chakravorty Spivak, Homi Bhabha, Ranajit Guha, Dipesh Chakrabarty gibi önemli isimlerle anılan postkolonyal teori aynı zamanda Batı merkezli "evrensel"kategorileri reddettiği için oldukça yaygın bir düşünce. Bu bakımdan hem ilk sömürgeci deneyimden beri ezilen hem de bu halinden dolayı sürekli suçlanan insanların coğrafyasında postkolonyal teori diğer birçok teoriye göre daha k
Kervansaraylar, askeri ve ekonomik faaliyetlerle kültürel alanın kesiştiği mekanlar olması bakımından önem arz eder. Ticari bir kaygıyla inşa edilmiş bu yapıların, savaş dönemlerinde korunaklı karargahlara dönüştürülebilmesi de, kervansaray inşasına hız kazandırmış ve sayılarının hızla artmasına sebep olmuştur. Murat Özer, bu çalışmasında kervansaraylarda konaklayan kişilerin, nasıl bir yolculuk sonunda bu yapılara ulaştıkları, geldikleri bu mekanlarda nasıl karşılandıkları, yiyecek ihtiyaçlarını nasıl kar
"Ah azizim acırım ki ömrümün en kıymetdar vakitlerini tahsis ettiğim bu eserle Üstâd Sinan'ın musavver bir tercüme-i halini neşredemeden çekip gideceğim ve kim bilir hangi batn evladı tab' ve ta'mîm edecek?" Mimar Sinan'ın İzinde, Rifat Osman'ın mektuplarında geçen bu ve benzeri ifadeleri adeta bir vasiyetname gibi telakki ederek Mimar Sinan'a dair kaleme aldığı yazma risaleyi ve "ruhun pîri" kabul ettiği Mimar Sinan ile alakalı makalelerini bir arada sunuyor. Böylece yetenek ve zarafetiyle nam salmış faka
Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze İslâmcılığın tarihi ele alınırken üzerinde en çok durulan, tartışılan isimlerden ikisi kuşkusuz Mehmet Akif ile Necip Fazıl'dır. Akif ve Üstad ilgisi nedeniyle "hayatı, eserleri, çevresi, fikirleri, tercümeleri, tiyatroları..." başlıkları altında seri üretim ve birbirinin aynı pek çok matbu evrak bulabilirsiniz.  Öyle ki bu iki isim farklı cephelerde,  değişik yönleriyle ele alınmış,  tarihyazımı ekollerinin kahramanı ya da düşmanı sayılmıştır. Ercan Yıldırım,
Son yıllarda Ortadoğu üzerine özellikle de Müslüman Kardeşler konulu çalışmalar akademik çevrelerde hatırı sayılır bir görünür¬lük kazandı. Arap isyanları sorasındaysa, bu girişim, muazzam ve gayet hızlı bir başarı elde etti. Müslüman Kardeşler, Seyyid Kutub ve Gelecek'te Münir Muhammed Gadban'a ait üç metin bulunuyor. İlki Müslüman Kardeşlerin farklı ülkelerdeki etkisini yanında hareketin içerden bir özetini gözler önüne seriyor. İkincisi ise başlı başına müstakil bir kitap olarak da okunabilecek bir yazı
Mustafa Kemal Paşa Sakarya savaşından sonra Meclis'te tezahürat ve alkışlar eşliğinde büyük bir törenle karşılandığında, Ziya Hurşit Meclis'te bulunan kara tahta üzerine Tevfik Fikret'in "Beşerin böyle delaletleri var putunu kendi yapar kendi tapar. " beytinden esinlenerek "Bir millet putunu kendi yapar kendi tapar" diye yazacaktı. Ziya Hurşit: Rize'den Almanya'ya, Almanya'dan milletvekilliğine, vekillikten idama giden bir hayat... Bu kitapta, Kaç yaşında idam edildi? Suikast düzmece miydi? Suikastı inkar
Sıralama : Göster :
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1