Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hz. Muhammed (s.a.v) - Siyer
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
O, Allahın, insanlara, dünya ve ahiret hayatlarını esenlik yurdu (Yunus, 10:25) kılacak yolu göstermek için gönderdiği elçilerinin sonuncusu Hz. Muhammed (s)den başkası değildi. Söz konusu olay ise, Onun, Allahın elçisi olarak seçildiğini bildiren ve böylelikle insanlara mutlak hakikâtleri bildirme sürecini başlatan vahiyle ilk defa muhatap oluşuydu Arkakapak Yazısı O, Allah'ın, insanlara, dünya ve ahiret hayatlarını esenlik yurdu' (Yunus, 10:25) kılacak yolu göstermek için gönderdiği elçilerinin sonuncus
Tükendi
Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı; . . İslâm nimeti her devirde insana ancak iki kaynaktan gelmiştir. Birincisi, Allah`ın kelâmı, ikincisi Allah`ın peygamberleri (Allah`ın selâmı onların üzerine olsun) . O peygamberler ki Allah-ü Tealâ tarafından sadece kelâmını yaymak, buyruklarını duyurmak ve açıklamakla değil, aynı zamanda bunların nasıl tatbik edildiğini ve başkalarına nasıl örnek olabileceklerini göstermek için de görevlendirmişlerdir. Peygamberler aynı zamanda, Kur`an`ın belirlediği amaçları
Tükendi
`İslâm nimeti her devirde insana ancak iki kaynaktan gelmiştir. Birincisi, Allah`ın kelâmı, ikincisi Allah`ın peygamberleri (Allah`ın selâmı onların üzerine olsun) . O peygamberler ki Allah-ü Tealâ tarafından sadece kelâmını yaymak, buyruklarını duyurmak ve açıklamakla değil, aynı zamanda bunların nasıl tatbik edildiğini ve başkalarına nasıl örnek olabileceklerini göstermek için de görevlendirmişlerdir. Peygamberler aynı zamanda, Kur`an`ın belirlediği amaçları varılabilmesi için, fertler ile toplumu denetle
Çevresindeki insanlara göre farklı özelliklere sahipti. Hakka-hukuka önem veren birisiydi, yalandan nefret ederdi, mal düşkünü değildi, yardımseverdi... Mağarada yaşadığı olaya kadar O'nu çevresindeki insanlardan ayıran en önemli özelliği, sahip olduğu bu erdemli özellikleriydi. O'nun ahlaki erdemleri ise, erdem denen şeylerden oldukça uzak bir toplumda , herkesten farklı bir hayat tarzı edinmesine yol açmıştı. Erdemleriyle yalnız olduğu gibi, yaşantısıyla da yalnız olmayı tercih etmiş; son birkaç yıldır to
Haçlı savaşları sonrası ve Moğol saldırıları sebebiyle İslâm dünyasının oldukça karışık, çalkantılı olduğu bir dönemde yaşayan İbn Kayyım, dönemindeki İslâm dünyasının içine düştüğü zafiyet, ilim çevrelerindeki taassup, mezhepçilik ve Bâtınîlik'le temellenmiş sûfiliğin etkilerine karşı yoğun ıslah çabalarında bulunmuştur. Adalet ve maslahat temeline da - yalı ıslah projesi sayılabilecek bu çabanın esasını, Kitap ve Sünnet'in hakemliğine başvurma, şeriatın ruhunu anlama, taklidin yol açtığı fikrî donukluk ve
Peygamberler insanlık için en güzel örnekve model kişiliklerdir; onlar, Allahtan aldıkları ilahî hakikâtleri sadece insanlara duyurmakla kalmazlar, bu ilkelerle şekillenen örnek hayatı bizzat yaşayarak yeni bir insan ve toplum tipi inşâ etmenin mücadelesini de verirler. Ancak peygamberlerin Tevhid çağrısı ve önerdikleri yeni hayat tarzı; zulüm, haksızlık ve sömürü üzerine kurulu cahili yaşam biçiminden beslenenler açısından en büyük tehlike ve tehdit olarak algılanır. Zira Tevhid çağrısının özünü oluşturan
O, Allahın, insanlara, dünya ve ahiret hayatlarını esenlik yurdu (Yunus, 10:25) kılacak yolu göstermek için gönderdiği elçilerinin sonuncusu Hz. Muhammed (s)den başkası değildi. Söz konusu olay ise, Onun, Allahın elçisi olarak seçildiğini bildiren ve böylelikle insanlara mutlak hakikâtleri bildirme sürecini başlatan vahiyle ilk defa muhatap oluşuydu. Bu olayı, yani ilk vahyin gelişini takiben, kıyamete kadar ki zaman içerisinde yaşayacak bütün insanlar için gerçek mutluluğun, adaletin, huzurun, güvenin, iyi
Bu eser, gerek Mekkede İslam öncesi ve vahyin başlamasından itibaren, hicretle Medinede olgunlaşıp İslamın tamamlanma sürecinde inzal olan, peyderpey gelen ayet ve sûrelerin en başta müminlerde, sonra müşriklerde ve de münafıklarda oluşturduğu derin tesirleri; bununla birlikte Mekkede ya da Medinede gelen bir ayet/sûreden sonra yaşanan infiali bir nebze de olsa yansıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Zira Kuranın gelen ayet ve sûreleri Mekke ve Medine dönemlerinde, Hz. Muhammed (s) ve ashabının, müşriklerin v
Kurânın emir ve talimatları doğrultusunda Ben rahmet peygamberiyim; ben harp peygamberiyim buyuran Rasûlüllahın (s.), hem tebliğ sahasında ve hem de savaş meydanlarında sergilediği en güzel örnekliği; önderliği, askeri liderliği, komutanlık vasıfları, savaş stratejisi ve taktikleri, davet ve cihad ruhu, yüzyıllar boyu Müslümanları tarihin aktif özneleri haline getiren ve İslâmın izzetini ayakta tutan en önemli ve en dinamik unsur olmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.v) güzel örnekliği de, cihad ortamında, örneğin
Sıralama : Göster :
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1