Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
(x)Taha Abdurrahman
Sıralama : Göster :
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Düşünceye yapılacak katkı, hususi bir kültür, dil ve itikat içindeki hakikat imkânlarının özgün bir şekilde kavramsallaştırılıpkuramsallaştırılmasıyla mümkündür. Günümüzde Müslümanlar insani düşünsel müştereğe katkı yapmak istiyorlarsa sahip oldukları itikat, dil ve tevarüs ettikleri bilgi içinde saklı kalan hakikatleri açığa çıkarmalı ve çağın diliyle ortaya koymalıdır. Bütün kitaplarında yeni bir geleneğin inşasına katkı yapmaya büyük bir özen gösteren Taha Abdurrahman bu düşüncesini İslami edimsel alan ş
Yapıcı-eleştirel yaklaşımıyla ümit verici ve yenilikçi düşünceye başlangıç yapan Taha Abdurrahman, entelektüel bütünlüğüyle kayda değer bir külliyat ortaya koymuştur. Bilgi Ahlaktan Ayrıldığında, Taha Abdurrahman'la yapılmış söyleşilerden oluşuyor. Kitap düşünürün, düşünce, modernlik, gelenek, ahlak, modern okumalar, felsefi miras, ifade hürriyeti gibi çağdaş tartışmalar konusundaki olağanüstü birikimini yansıtıyor. Tam da bundan ötürü Taha Abdurrahman'ın temel tezlerinin ve kavramlarının değişik bağlamlard
Modernite düşünürlerinin, ahlakı dinden ayrıştırmakla hem ahlaka hem de dine haksızlık ettikleri her geçen gün daha çarpıcı tecrübelerle ortaya çıkıyor. Bireyin özgürlüğünün sınırsız görülmesi ise modernitenin yol açtığı en büyük problemlerden biri olarak insanı, tanrılaşma iddiasına itti. Bu anlayış, kutsalı yok ederek, bireyi toplumda temel referans birimi hâline getirdi ve egoizmi kökleştirdi. Böylece günümüzde beşerî davranışı bütünüyle seküler bir rasyonelleştirme temeline dayandıran epistemolojik ve s
Felsefi anlamlar ve anlayışların altında yatan ve onlara dayanak oluşturan dilsel ilkeleri ön plana çıkaran Taha Abdurrahman’ın metinleriyle uğraşmak aynı zamanda yeni bir felsefi lügatçeyi hesaba katmak demektir. Zira o, söylem analizi ve diyalektik münazara kuramları alanındaki en son gelişmeleri göz önünde bulundurarak klasik İslam düşüncesindeki pek çok terimin içeriğini kendi tezi doğrultusunda yeniden anlamlandırmış, Batılı terminolojiyle fikirlerini desteklemiş, bunların yeterli gelmediği durumlarday
Modernist düşünceye yöneltilen eleştiriler 20 yüzyılın sonunda yoğunluk kazandı. Böylece modernistlerin sorgusuz sualsiz Batı’yı taklit ettikleri belirginlik kazandı. Söz konusu eleştiriler aynı zamanda gelenekçi düşüncenin taklitçiliğiyle ilgili değişiklikler doğurmaya aday tartışmaları gündeme getirdi. Taha Abdurrahman İslami bir modernlik inşasına giriş niteliğindeki Modernlik Ruhu adlı eserinde modernistlerin taklitçiliklerini kapsamlı bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor. Korunması gereken modernlik
Filozof yazdığı her kitapta ve ele aldığı her konuda bizi farklı bir dünyanın içine sokmayı başaran kişidir. Hele aklın reddiyeler düzdüğünü çoktandır kabullendiğimiz ve onun imkânsız olduğuna bize inandırdığı şeyi çaresizce onayladığımız bir şeyin kapısını aralıyorsa bu durum daha da belirginlik kazanır... Günümüz insanı, gerçekte dokuma tezgâhında dokunmuş bir kilim kadar ahenkli olan fizikî ve metafizik âlemi ya kasnaklarından çıkartıp çözmüş ya da çözülemeyecek kadar kördüğüm etmiştir. Çağımızın en öne
Günümüzde amel kelimesi sadece ibadetlerle sınırlı davranışları ifade eden bir terim şeklinde anlaşılır. Oysa insanın yaptığı her türlü iş, tutum, davranış, üretim, hareket, etkinlik, uygulama, fiiliyata geçirme yahut gerçekleştirme gibi pek çok eylem bu kelimeyle ilgilidir. Bu yönüyle amel geleneksel içeriklerin ufkunu açar ve onları anlaşılır kılar. Hem zaten pratik, teorik bilgiyi inceltip, geliştirip derinlik kazandırmaz mı? Aslında "Allah bildiğiyle amel eden kimseyi bilmediğine varis kılar." hadisi
Ahlak bireyin amel aracılığıyla kendini gerçekleştirmesini ifade eder. Bu yönüyle insanın özü ve onu diğer canlılardan ayıran temeldir ahlaklılık. Akıllılık da dâhil olmak üzere tüm insani vasıfların kendisinden neşet ettiği bir niteliktir. Ancak meseleye yüzeysel bakan modernler bunu reddederler, dünya hakkındaki zanlara zemin hazırlayan soyut akıl üzerinde ısrarcıdırlar. Bu ise görecelik başta olmak üzere ahlakla ilgili fikrî karmaşayı beraberinde getirir. Taha Abdurrahman'ın Ahlak Sorunsalı kitabına da y
20. yüzyılı büyük yıkımlara uğratan araçsal akılla ilgili pek çok eleştiri yapıldı. Hem Batı dünyasında hem de İslam dünyasında meydana gelen sorunları ele alırken kaba bir akılcılıkla yetinilmemesi gerektiği anlaşılmış durumda. Artık hemen herkes ahlaken temellendirilmiş bir dünya görüşünü şu ya da bu şekilde benimsiyor. Faslı dil, mantık ve ahlak filozofu Taha Abdurrahman Dinî Amel ve Aklın Yenilenmesi adlı eserinde tam da bu konular üzerinde duruyor. İslami uyanışa felsefi temeller kazandırmak amacıyla
Sıralama : Göster :
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1