İbn Kayyım´ın eserlerini gereği gibi inceleyerek ve düşünerek okuyan herkes açıkça anlar ki O, kendisinden önce ve sonra eşine rastlamadığımız şekilde Kur´an ve Sünnet ilimlerini kendinde toplamış; selef ve mezhep imamlarının sözlerini, görüşlerini ve hükümlerini hem öğrenmiş hem de anlamıştır. Müellifin bu eserini yolculuk sırasında kaleme almış olması, dehşet uyandıran bir şeydir. Baş vurmak, alıntılar yapmak için ihtiyaç duyacağı kaynak eserler yanında bulunmamasına rağmen O, konusuyla ilgili; Sahih´lerde Sünen´lerde, Mucem´lerde ve siyer kitaplarında yer alan; Peygamber´in sözlü ve ameli hadislerinin büyük bir bölümünü kitabına aldı. İhtiyaç duyduğu konuya ilişkin hadisleri; düşünce hızının üstünlüğü, ezberinin çokluğu ve bilgisinin genişliği sayesinde tesbit ediyordu. Hz. Peygamberin hayatı, ibadeti, savaşları, aile hayatı, İslam hukuku, nebevi tıb ve diğer konularda yazılmış İslam dünyasının temel kaynak eserlerinden birisidir.
Hicrî 691 yılında Şam´da dünyaya geldi. Ailesi, yörenin saygın ve İslâmî kültürü yüksek ailelerindendi. İlk İslâmî eğitimini ailesinden aldı. Kendisi de büyük bir âlim olan babasından miras bölüştürme ilmini okudu. Daha sonra Şam´a gelerek, devrinin meşhur âlimlerinden tefsir, hadis, fıkıh gibi İslâmî ilimleri tahsil etti. Asıl kimliğini büyük İslâm âlimi ibni Teymiyye ile tanışmasından sonra buldu. Teymiyye´nin Mısır´dan dönüş tarihi olan, hicrî 712 yılında başlayan beraberlikleri, O´nun ölüm tarihi olan hicrî 728 yılına kadar devam etti. İbni Teymiyye´den Kur´an ve Sünnet´e yaklaşım konusunda büyük ölçüde etkilenen İbni Kayyım, ölümüne kadar yoğun bir tempo içinde çalıştı. Çok kısa sayılabilecek bir ömre, yüzlerce öğrenci ve herbiri konusunda kaynak sayılabilecek onlarca eser bıraktı. Hicrî 751 yılında recep ayının bir perşembe gecesi hayata gözlerini yumdu.
"Özellikle tefsir ve hadis ilimleri olmak üzere bir çok bilim dalında seçkinleşti. Hicrî 712 yılında İbni Teymiyye Mısır´dan dönünce ölümüne kadar onunla beraber oldu. Ondan geniş bilgi aldı. Buna önceki uğraşıları, gece gündüz çalışması ve duası eklenince, birçok bilim dalında otorite durumuna geldi. Kıraati ve huyu güzeldi. Çok sevilir, severdi de. Kimseye haset, eziyet etmez, kin beslemezdi. Günümüzde ondan çok kulluk eden birini tanımıyorum." Hafız İbn Kesir
"Selefin görüşlerini ve görüş ayrılıklarını bilirdi. Bilgisi geniş ve yürekli biriydi." Hafız İbn Hacer
"Sahih delillere bağlıydı. Onlarla amel etmeyi severdi. Yoruma dayanmaz, doğrudan yana tavır alırdı. Sahih deliller karşısında kimseye hak tanımazdı." Şevkani.
