Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Eser Sahibi
(x)Adem Özköse
Sıralama : Göster :
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitap, Çin'in elindeki tüm propaganda imkanlarını kullanarak gerçeğin boğulmaya çalışıldığı bir dönemde yazıldı.Fakat ben inanıyorum ki Çin ne kadar güçlü olursa olsun dünyanın özgür ve vicdanlı insanları Çin'den de diğer zalimlerden de çok daha güçlüdür. Doğu Türkistan'da yaşananlar asla Filistin'den veya Arakan'dan daha aşağı değildir. Kitabı okudukça bu iddiamı daha iyi anlayacaksınız.Doğu Türkistan meselesini araştırmadan önce işgal altındaki topraklarda acı içinde yaşam mücadelesi veren Müslüman Tür
Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden ilginç hikâyesi vardı. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyuşturucu kaçakçısıyken İslam\'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına, sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim. Onlardan yaşadıkları zorlukları, hayal kırıklıklarını, geleceğe dair umutlarını dinledim. İtiraf etmeliyim ki, mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de ço
Cennete Otostop’un birinci kitabı Şam’da yaşadığım yıllarda orada tanıştığım mühtedilerle yaptığımız uzun sohbetler sonucu ortaya çıkmıştı. Kitabın kaleme alındığı dönemlerde veya daha sonrasında ikinci bir “Hidayet Öyküleri” kitabı hazırlamak gibi bir niyetim yoktu. Fakat zaman içinde Cennete Otostop’un vesile olduğu güzellikleri görüp okurlarımdan da yoğun şekilde böyle bir talep gelince yeni bir kitap için yola koyuldum. Cennete Otostop’un birinci kitabında merkez Şam şehriyken ikinci kitabını hazırlarke
2012 yılının 9 Mart günü belgesel çekmek için gittiğimizi Suriye'de, kameraman arkadaşım Hamit Coşkun'la birlikte Esed rejimine bağlı silahlı milisler tarafından kaçırıldık. Kaçırıldıktan sonra yeraltı cezaevinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir dünya ile tanıştırdı. Bu öyle bir dünyaydı ki çoğu zaman insanlığımızdan utandık. Akla gelmeyecek işkence ve zulümlere şahit olduğumuz yeraltı cezaevinde kalırken dışarıdaki hayatın her geçen gün bizden daha da uzaklaştığını, bir rüyaya dönüştüğünü hissediyorduk.
Uzaklara gitmenin ilginç bir cazibesi vardır. Her şeyi arkamızda bırakıp yola koyulduğumuzda yeni bir başlangıca doğru açıldığımızı hissederiz. Sefer yepyeni bir nefes ve farklı bir heyecandır. İnsan önce hayal ve rüyalarında seyahat eder sonra da bu hayal ve rüyalar ülkelere, şehirlere, sokaklara, farklı kültür ve insanlara dönüşür. Eğer gittiğimiz yer içimizdeki merak duygusunu kışkırtıyor ve bize farklı bir bakış açısı sunuyorsa o iyi bir yolculuktur. Tarihin kırılma anlarının çoğunda da bir kişinin veya
Yolculuk sadece gitmek demek değil; aynı zamanda var olmaktır.Arkanızda gezilmiş şehirler, upuzun yollar, bambaşka ülkeler ve birbirinden farklı insanlar bıraktıkça var olduğunuzu,hayatı doya doya yaşadığınızı daha fazla hissedersiniz. Bundandolayı insan gitmelidir. Hiçbir özel hedefi olmasa bile sadece varolmak için gitmeli ve yeryüzünün farklı diyarlarında kendi varoluşöyküsünün peşine düşmelidir. Çünkü yollar "hayat" denilenbilmeceyi çözebilmek için insana üst üste kapılar açar. Ben de bu gizemli bilmece
Rotamız Âlem-i İslâm kitabı söze değer verenlerle yine söz, yazı üzerinden bir bağ, bir köprü kurma iştiyakıyla oluştu. Kitabı bitirip son olarak kitabın önsözünü yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda kendi kendime iyi ki yollarda günlükler, notlar tutmuşum. İyi ki ülkelerle, şehirlerle, insanlarla kurduğum bağları, duygularımı, heyecanlarımı bir gün yazmak için içimde saklamışım dedim. Çünkü söz ancak yazıya dökülürse bir anlam kazanıyor ve kalıcı oluyor.Müslümanlar olarak öyle geniş bir ümmete sahib
Ümmet Coğrafyası kitabı, farklı ülkelere yapılan seyahatler esnasında gerçekleştirilen birbirinden önemli görüşmelerin bir araya getirilmesiyle oluştu. Kitapta Filistinden Fasa, Morodan Suriyeye, Libyadan Makedonyaya, Kosovadan Suuda, Tunusdan Yemene, İrandan Pataniye, Nepalden Malezyaya, Cezayirden Pakistana, Latin Amerikadan Arakana kadar uzanan güzergâhta nelerin olup bittiği, Müslümanların neler yaşadıkları, tecrübeleri, hangi imkân ve zaaflara sahip oldukları, Müslüman toplulukların umutları, beklenti
Bu kitap zor ve meşakkatli, bir o kadar da maceralı bir sürecin ardından ortaya çıktı. Kitapta bulunan röportajları gerçekleştirmek için bir bölgeye girerken kimi zaman kılık değiştirdim, kimi zaman sınırlarda para karşılığında kaçakçılarla anlaştım. Çatışmaların ortasında kaldım, peşimdeki istihbarat ajanlarını atlatmaya çalıştım, gözaltına alındım, sorgulandım. Özellikle Bağdat'a direnişçilerle görüşmeye giderken şehrin girişinde durdurulup başıma silah dayandığı anı ve Afganistan'da bir saate yakın şidde
SET İÇERİĞİ 1- Cennete otostop hidayet öyküleri 2- Söz direnişçilerde 3- Ümmet coğrafyası 4- Seyyah
Tükendi
Çıktığım yollar, yaptığım seyahatler; ziyaret ettiğim bir çok şehirle içten bir bağ kurmama neden oldu. Ben de seyyahların çoğu gibi bazı şehirlerin ruhu olduğuna inananlardanım. Bu şehirlerin sokaklarını adımlarken tatlı bir musiki takılır kulaklarınıza. Şehir kendini size vermek için adeta can atar. Alırsınız ve yüreğinizin en özel yerinde saklarsınız bu şehirleri. Öyle bir sahiplenirsiniz ki onları, sanki sizin olurlar. İstanbul, Saraybosna, Kahire, Gazze, Isfahan, Bağdat, Şam-ı Şerif, Kudüs İşte benim ş
Hepsinin birbirinden farklı, birbirinden ilginç hikâyesi vardı. Kimisi papazken, kimisi ünlü bir müzisyenken, kimisi bir misyonerken, kimisi de uyuşturucu kaçakçısıyken İslam\'la tanışmış ve kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Bu röportajlar esnasında mühtedilerin gözyaşlarına, sevinçlerine ve heyecanlarına da şahitlik ettim. Onlardan yaşadıkları zorlukları, hayal kırıklıklarını, geleceğe dair umutlarını dinledim. İtiraf etmeliyim ki, mühtedilerle yüz yüze röportajlar yaparken dinlediklerimden ben de ço
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1